ÖYLE GEL-(-2-)
Sürgüne gönderdim, gönül ben seni,
Gittiğin yerlerden, uslan öyle gel… Beterin beteri, vardır ya hani,... Çile dergahına, yaslan öyle gel… Yeter çektirdiğin, uslan öyle gel… Vuslatsız sevdaya, bir daha dalma, Elleri koynun da, kalandan olma, Pişman olmaz isen, geri de gelme, Sevda bahçesinde, hislen öyle gel… Yeter çektirdiğin uslan öyle gel… Gülünce gül açsın, yanaklarında, Güneşle birlikte, inaklarında, Kararlılık olsun, sunaklarında, Toy atları gibi, süslen öyle gel… Yeter çektirdiğin uslan öyle gel… Mecnun’un izinden, ister çöle git, Gövel ördeklerle, uçup göle git, Diyar diyar dolan, gurbet ele git, Kara bulut gibi, puslan öyle gel… Yeter çektirdiğin, uslan öyle gel… Her işin içinde, olmalı zahmet, Miskin Yunus gibi, yap kırk yıl hizmet, Olmazsa sonunda, deriz ki kısmet, Sevda sofrasında, beslen öyle gel… Yeter çektirdiğin, uslan öyle gel… Hüzünü, hazanı, hasreti, tatsın, Umudu kuruyup, güneşle batsın, Bu naçiz bedenim, gözünde tütsün, Şöyle yanık yanık, seslen öyle gel… Yeter çektirdiğin, uslan öyle gel… Lüsumsuz; derim ki: lâl olsun dili, Feleği şaşsında, sapıtsın yolu, Koklamadan solsun onun da gülü, Sevda yağmurunda ıslan öyle gel… Yeter çektirdiğin, uslan öyle gel… Sadık DAĞDEVİREN Aşık LÜZUMASUZ |