Eylül
o gün !
göz kamaştırıyordu nurlu ışık la el ele gözlere yansıtan aşk-ı sevda yı dökülse de ardına bakmadan sararmış yaprak döküm zamanı bin yıldız düştü başka bir nakkış başka bir Eylül ün 12 sin de ! dinmeden yorulmadan umut yoluna konan on binlerce aşk kelebekleriiydi zençire kilit olsada son günün en son tangosu Eylüle inat başları kızıl başları kurur başları dimdik di kitaplara sığmayak abideler !! bir sevda uğruna yaptılar zülüm odalarında ölüm dansını son nefeslerinde bile ! özgürlük marşıyla düştüler yol/a halk için yazdıkları epik şiirlerdi yoksa dökermiydi zamansız yaprak dökümü kara toprağa ? tanırmıydı argo kem sözü ? Devrimciyim diyen zad dilleri saftı şiir’den , edebiyattan ne varsa yana Kadir Haktan TÜRKELİ |