VEDALAŞMALARI SEVMEM BENyokluğunda eriyor ruhum can verir gibi sorguluyor beynim hem yüreğimi hem de kendimi özlemlerim tavan yapıyor morfin almışım sanki yayılırsın ağır ağır tüm hücrelerime toprak suyu nasıl özlerse açarsa çatlayarak tüm kapılarını işte ben de sana öylesine hasret doluyum çalkantılı yüreğim bir deniz gibi dolunay olmasa bile med cezir yaşıyorum senin olmadığın bir yerde hiç birşey umurumda değil sen ben aşkımız ayrılmaz bir üçlüydük seni bana anlat deseler kelimeler bile anlatamazken seni söyle nasıl anlatırım sen benim kozalaklar içinde filiz veren aşk çiçeğimsin o kadar ihtiyacım var ki sana suya hasret toprak gibi yağsan sağanak halinde ıslatsan beni içimdeki yangınlar yine de sönmez ben zaten gözlerimden akan gözyaşı yağmurlarında boğulmuşum bazen gözlerim kendiliğinden kapanıyor sen olmasan da hayalin beliriyor karşımda dayıyorsun başını omuzlarıma okşuyorum saçlarını hoş geldin canım diyerek dudaklarından öpüyorum sıklaşıyor nefesimiz ellerimiz gezindiğinde bedenimizde tebessüm edip mutluluğunu belirtiyorsun sen de ama yoksun yanımda bak şimdi vedalaşmaları sevmeyen ben şimdi o lanet olası duyguyu da özlüyorum yokluğunda anladım zaman dilimini ne hoyratça yitirdiğimizi seninle o kadar şey yaşadım ki kısacık zaman diliminde küsmüşken yaşama önce bana kendini sonra kendimi sevdirdin şimdi daha pozitif bakıyorum hayata duy sesimi dön ne olur çok ihtiyacım var sana ... Refik 25.08.2014 İstanbul |