Oryantalist duyguların rengi KrmızıAz pişmiş Bonfile renginde yansıyordu sularda geçmiş Dev gibi kocaman bir ağın içinde soluyan kaçan büyük balıktı şüphesiz Dağları sırtında taşıyan denizler kendi Girdaplarında Kallavi bir koyu Lacivertten başını çıkaran deniz kızı Eftelya Kerat cetveli ezberler bir pozisyonda durmadan su yutuyor gluk glukk Kulaç Kulaç denizi içip bitirecekmişsene bir hararetle Kulağına küpe takmıştı sevdiğinin sözünü Tepedeki evde yaz kış ve yıllarca yaşayan o bekleyen kadın derviş Her şey unutmamak içindi bayır aşağı yonca misali her yaz sonu Harman harman kaldırdığı unutama beni çiçekleri de Oryantalis duyguların rengine eş kıpkırmızıydı Hasat zamanı unutama beni çiçeklerinden yapılan Parfümden Her sabah bir de gece yatarken kulaklarının arkasına sürmesi yetmez miydi Nasıl unuturdu ki bekle demişti Gece her gece Bu kokudan rahatsız olup atardı kendini Sabahın kollarına Tan yeri ağarmadan kucaklaşıp ağlaşan iki sevgili sarınıp bürünürlerdi Şafak rengi Küme küme birikmiş adeta göğü tekeline almış ağlamaklı bulutlar Aralarındaki afaki bir sohbetten sonra yağmaya karar vermiş olacaklar ki Başlarlardı sulu sepken Yaz yağmuru şenliğiyle Kırmızı kalın Kadife perdelerin arkasında perdenin saçaklarına tutunmuş Cin’ler Flüt çalarken Fındık faresi belki ayağıyla tempo tutmasaydı Belki de kapana yakalanmayacaktı Yalnızlığın ayinlerinin başladığı saatlerde Periler sessizce Gül şurubu dağıtırlardı ki Gül’ün bağrına sevdiği dikenler hançer olur saplanırdı Aşk’ bir koca sevdaydı bağrına yaslanan ve düşman gözlerine caydırıcı bir tehdit Deniz kızı mührünü basarken dudaklarıyla Sörfçü o ilahlar Diz çökerlerdi önünde Eftelya’nın Dudaklarının Kırmızısı Oryantalis duygularının rengi kırmızı Kıs kıs gülen duvardaki yağ kandili isli bakışlarıyla Benim ışığımın yansımasıdır ey gafil dercesine Mütemadi şıp şıp yağlardı zamanın paslanan dişlilerini. Yüksel Nimet Apel 21/Ağustos/2014/Perşembe/Bodrum |