-ÇOCUĞUM BEN-Yağmurda çukurlarda birikmiş sulara basmayın seviyorum. Çocukluğum bu benim. Mahalledeki pamuk şeker satan tonton bi dede, Çocukluğumun tasoları, Dizleri hep tozlu sarı eşofmanım, Kaldırım kenarlarında dengede durmak, Gökkuşağını sevmek, şimşekten korkmak, Yağmurdaki su birikintisinde ayakkabımı yüzdürmek, Kınalı ellerim çocukluğum. Annemin akşam kına kokan ellerimi yıpranmış bi bezle sarması, Sabahta herkesten önce kalkıp ellerimi yıkarken heyecanım benim en tatlı çocukluğum. Burnumdaki kına kokusu, Çok gülmekte değildi ki bu çocukluk. İçten gülmek. İlk bisikletimden sayısız düşüşlerim, dizlerimdeki yaralar. Şimdiki çocukluğum, Yanına gelmek için uçurtmalara bakarken dalmak. Çocuğum ben, çocuk Gözlerimi kapattığımda umuda sarılıp, bulutlarda uyurum. İstediğim her yer benim, gözlerimi kapatırsam en zengin benim. Bileğime bağladılar en renkli balonları kaçmasınlar diye Mutlu değildim kaçsaydı balonlar uçarken mutluydum ben. Gökyüzünü severdim. Balonlar hediyemdi. Bırakır, seyreder, gökyüzüne bakar gülümserdim. Şimdi tam yüz tane balon uçurdum En çocuk benim, gökyüzü benim! Şu bulut senin, bu bulut benim Sakarım biraz, düz yolda bileğimi burkarım Çocukluğumdan kalma mor bisikletimde saklı En tatlı bilek ağrılarım Küçükken de çok düşerdim ben Canım yanardı ama hep rezil olduğuma ağlardım Şimdi her bileğimi burktuğumda oturur gülerim ağrı dinene kadar Ve her acım çocukluğum kadar Çocuktum. Bi avuç bilyeyle bi tutam çocukluk olsun istedim sana en büyük armağanım Ve burkarsan bileğini otur, gül, beni hatırla En güzel merhemin olsun çocukluğun Sadece dizin kanadığı için ağla. Ve korkma çocukluğundur senin en iyi oyun arkadaşın. Kötü biri değilsin sadece eksik ve az zamanlı Yıldız çizmeyi ilk öğrendiğin zamanki kadar sevinir miydin kendini bulduğunda ve çocuk olsan nereye saklanırdın Çocukluğunla oynamaman gereken bir oyunu oynadın Önün, arkan, sağın, solun sobe. Zeynep |