İNSANA DAİR ŞİİRLER/DENDik bir yokuş görselinde bakıldığında hayat öylesine aşılmaz tepelerin eteğinde hayaller bayat yaşadım ,yaptım ,ettim sanırken yan gel yat musalla taşında gördüğünde kendini ,diyeceksin heyhat niceleri geldi geçti bu dünya denen misafirhaneden kimi neşeden bayılırken kimisi katıldı kaldı elemden neylerse güzel eyler derken yüce Yaradan kanlar akıyordu hep gizli olan yaradan varsıllığın da alışılmışlıkların kısır döngü her gün saplanıyordu geçen gün ve süngü hayata dairlerin bitimsiz olan cengi sonuçta Ezrail ve ölüm değil mi! Dengi fasılasız gün doğup güneş batarken her adımda bir gün daha sona yaklaşırken acının ,sevincin sarhoşluğunda yol alırken kendimize gelmemiz bu denli zorken hayat bir ödül ,an/ın tadına varmak gerek elemi hüzünü yakıp atmak,neşeyi bilerek alınan bir soluğa ,bir damla suya şükrederek vuslata ermeyi bilmek gerek ... hangi an değil ki bizden ötelere giden bir bir günü çizip hedefe varmayı bilen görebilmek en güzelinden andır yiten sevdaya doymalı gönüller ,karıncaya bakarsak her şeyi bilen... kaç ilkindiler savdık günün akşam altında lal şarabın tadında kızıl gün batımlarında esen meltemin ince şımarık işvesinde yitirdiğimiz ömür değilmiydi ,aslında yeşil yaprağın güneşe doyumunda sarı var insanın mayasında ,özünde sevgi var sanılanın aksine yaradılışımızda hikmet var gelin bulalım dostlar hikmetimiz de ne var dünyasallık bir rüya uyanmaya gör od da ölmek işin aslı bir tatmaya gör yok olurken Cemalin ellerinde cemalin,Cemal e sevdasını gör hiç üzer mi! yarattığını bedende kulun kula ettiğini bilir de katında vurmaz yüzüne ,yanına almadan ,merhametinde gelin dostlar sevgiye banalım Rahmanın katında öylesine hicran duymak yalan dünya da boşa gerçeği bilmek ,özünde görmek koşa koşa gül bahçelerinin en kızılın da coşa coşa gelin canlar Cemalin aynası olalım vav halinde değilmiydik karnında anamızın yarı ölüm uykuda kıvrılmadık mı vav gibi eserinde aradık onca aşk/ı semayı gördük ki kalbimizde ansızın üzülmeye değer mi hayatın sahtelikleri gerçeğe varılmadan alınır mı dilin tadı zamanın akışında kullanılmazsa akıl bir dağ başında konaklar bedenin ruhu gökten yağarken yıldızların solgun ışığı güneşe özlem değil mi yüreklerin çala kaşığı atın özlemi iyi bir tımar ve kaşağı atın artık üzerinizden hayat denen yılışığı gerçekler acı ve zordur desekte gerçeğe varanın huzuru yansımaz mı yüzüne gülelim en güzelinden yalancı hüzüne bal yedim diyelim ,acıyı yesekte ........................................................EMA |