AĞUSTOS YAKIP KAVURUYORSUN
Güneş bütün ihtişamı ile
Vurmuş karşı binalara Tatlı bir esinti var havada Bilinmez ne kadar sürer Essede rüzgar ısıtır havayı Ah Ağustos haniya Yarın yaz yarın kıştı yalan mıydı bu sözler İşte oldu yarısı geçiyor günler Hiç haber yok ki kıştan Sendemi unuttun günleri Yoksa zamanın ne olduğunu Yakıp kavuruyor sun Rabbim tabiki işine Karışılmaz sen bilirsin işini De soldu kırlarda çiçekler Ağaçlar yağmur bekler Yağdırıyorsun yağmuruda Ama öyle dolu bulutlar ki Yağdımı afat oluyorlar Sel götürüyor ortalığı Buda bir imtihanmı Kullarına Rabbim afatından Sen koru kullarını Her ne kadar kulluk Edemesekte Sen büyük sün Allahım af edecisin Affı seversinf et Bu aciz kullarını Ayşe Karan |
Hem de nasıl kavuruyor... Bugün balkonu yıkadım çok geçmedi iki güvercin kondu balkonuma, normalde beni görünce hemen kaçarlardır.Allahım gitmek bilmediler serin serin resmen çadır kurdular balkona :)) bir görseydiniz :)) Demem o ki, sadece insanlar değil, bütün canlılar cidden yanmış vaziyette.
Neyse ki güz geldi kapıya dayandı, bundan sonra kırılma başlar artık.
Güzel, gerçekçi dizelerinizi büyük beğeniyel okudum.Gönülden kutlarım sevgili arkadaşım.Selam ve sevgiyle yüreğinize.