Okuduğunuz şiir 3.8.2014 tarihinde günün şiiri olarak seçilmiştir.
Alın Yazımı Kaybettim Hükümsüzdür!
Alın yazımı kaybettim hükümsüzdür!
Önce kelimenin kibriydim Muhkem bir cümlenin içinde Yürek yükü insanlar olan Kavgasız kanatlarım vardı Göğün sırlarının tavaf kıldığı Şahikaların adamlığına niyet Açılan kapıların iyisiydim
Bir yerde kan tuttu Etekleri zilli kadın avcılar vurdu Zaten vazgeçtiğim leşimi Kimse anlayamasın diye kustum Kağıt kafeslerde ki kelimelerimi Şiir zannıyla uyandırdı kimileri Hiçliğin harmanisine bürünmüşken aklımı Oysa mizanı olmayanın hayatını yaşıyordum Okçular tepesinde olanlar bilmezken gerçeği Ben yenilginin krallığında taç takıyordum.
Şimdi sureti olmayanların tarihini Kendi ismimle başlatıp Hiçbir yarının dün oluşunu seyretmeden Her gürültünün sessizliğini bozabilirim Çünkü alın yazımı kaybettim Hiçbir hükmüne dair değilim...
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Okçular tepesinde olanlar bilmezken gerçeği Ben yenilginin krallığında taç takıyordum.
Şimdi sureti olmayanların tarihini
Şu kısım şiiri tamamen farklı bir noktaya sürüklüyor. Ben Uhud'a gittim ve Okçular teppesine de çıktım. Onlar hangi gerçeği bilmiyor olabilirler. Ve yenilgi kırallığında taç takma... Ve bir sır var burada diye düşünüyorum. Şiirin bütününden farklı bir kısım ve tenakuza düşürdü beni. Tekrar baştan okudum, yine de çözemedim. Alın yazısını kaybetme olayı da bir muamma. Oturup sizinle şiir üstüne konuşmak gerekiyor uzun uzun ama bu da mümkün gibi gözükmüyor. Güne seçilmiş. Kutluyorum.
'Ben yenilginin krallığında taç takıyordum.' dese de şaire ,şiir tacını alnının orta yerine takmış bugün. Başarılı bir serbest çalışma. Şaire kelimelere hükmetmeyi fazlasıyla başarmış,başarmış ki kraliçelik tacını takmış. Akıcılık ,bütünsellik,müzikallite gayet muntazam, ustaca örülmüş.
.......................
Zaten vazgeçtiğim leşimi Kimse anlayamasın diye kustum
Biraz tanıdık geldi bu deyişin sûreti. Ki tanıdık gelen sîmâlardan taşınıp kuşanmadık mı rengimizi, uzleti ahvâl eylemedik mi kâlbimize..
"Önce kelimenin kibriydim.."
Önce buradan düştüm yola.. Ne az ne de uz, hepi topu buz.. Tüm bardağımız demin taraf kısmından dolup taşıyor ve şekersiz aksân ile hayata tutunmaya çalışan bir bünye. O kadar da kötülememek gerekir gerçi, hiç yoktan tadımız belli..
Sonrasında:
"Şiir zannıyla uyandırdı kimileri.."
İnce belli bardağın parmaklarımız boğumlarında titrediğini göremeyip benliğin düstursuz şâhikası deyi addedildik, oysa keremî olanı tercih ediyorduk..
"Ben yenilginin krallığında taç takıyordum.."
Böylesi de sesli değil. Anlattığım öyküde yenilgilere yer yok idi hâlbuki.. Tabiî şiir benim olsa idi .)
Okurken rahatsız olduğum bir kelimeye rast gelmedim ve mânânın bulandırdığı hiçbir söyleme.. Bunun için en çok teşekkür etmeli ve elbette ilk dizeden itibaren tüm hissettirdikleri için..
Harika...