Anlarda kalan zamanlar!Tefekkür panayırının sakinleri Çok farklılıklar oluşturuyorlardı Bu farklılıklar tabidi Hiç sarfı nazar Etmeyeceğimiz zenginlikti Argümanlar, söylemler Örfler, net değildi Sanki bir karmaşaydı En’ler, ben’ler, latifeler Taltifler, hüccetler, akıl danelerdi Oysaki panayır bir çeşitlilikti Tabilikti, hoş görüydü, sevgiydi Panayırın müdavimleri akran değillerdi Farklı yaşlardaydı Ortak payda durumunda ki lisan Azami dikkatten uzak kalmıştı Nasıl anlaşılırdı… Anlaşılmalıydı Zorlanmak kaçınılmazdı Kitaplar mahzundu Hakkıyla okunmuyorlardı Yalnızdı Kültürün bir hazine olduğu Sadece birilerince söyleniyordu Oysaki hiç aranmıyordu Aslında banknotu Metali her bir değeri ancak Onun sayesinde bulabilirdik Bu günlerde kültür Sadece yarışma aracı Gösteri merkezi oluyordu Onsuz bir sevda Onsuz bir aşk ne kadar Manalı olurdu kim bilir belki Kişinin kendini Kimliğini, mazisini Atisini bilmesi bir zarurettir İşte anlayamadığım Zaruret kelimesinin Gereğince anlaşılmamasıydı Aynı azimet ve ruhsat gibi Madde ve mana gibi Âlim ve cahil gibi Adabı muaşeretin Satın alınamaz olduğu Kim bilir ne kadar biliniyordu Edep artık aranır Bir haslet olmaktan çıkmıştı Arsızlık bir sosyallikti Öyle anlaşılıyordu Yapılar, mevhumlar Kabul ve retler enteresandı Parklar, mezarlar Banklar artık düşüncenin değil Zevklerin barınağı olmuştu Akıl, nesil, din Can ve mal emniyeti Canın kuvvetine göreydi Hak nerdeydi Tüketim hat safhadaydı Zevk doruktaydı Aşk mı Sadece bedendeydi Tabiî ki onunla başlar Manalaşır Ahenkleşir Meşkte netleşir Anlaşılır olmak Hasret kalmak Manaya dalmak Bir gün belki İşte sizin farkınız Hissiyatınızla buradaydı Siz yazılarınızda Uykusuz geceleri işlerken Adeta manalaşıyordunuz Tefekkür zenginliğiniz Seçiciliğinizi önceliyordu Siz tefekkür panayırın bir buketisiniz Yüreğinizde neşet eden Her hasret, sürura ve mesruriyete Her daim sizinle kapı aralasın Siz bir dareyn sevdalısınız Mustafa CİLASUN |