Hal Önü
Minibüse binmezdi Halit.
Otobüse de binmezdi, Dolmuşa da. "Binsem nereye gideceğim?" derdi Halit, "Evim nah şurada" Büfenin yanına kıvrılırdı. Beş kuruş vermezdim Halit’e. "Boyanmaz bu ayakkabılar" derdi, "Bunlar lastik" Dilenci de değildi, Beş kuruş veremezdim Halit’e. "Bari bir çay ısmarlayayım sana Halit" dediğimde "Yarın ben sana ısmarlayamam ki" derdi. O zaman ne yapacağız Halit? "Gideceğiz yolumuza" Halit’in yolu bir sonraki müşteriyle kesişti, Benimkisi ise evdeki çay sofrasıyla. İnanır mısınız, tüm o çaylar, börekler Öyle güzel geçti ki boğazımdan, Ertesi gün soluğu doktorda aldım; Vicdanımın sesini duyamıyorum diye. |
("Bari bir çay ısmarlayayım sana Halit" dediğimde
"Yarın ben sana ısmarlayamam ki" derdi...)
Şu cümle var ya şu cümle;
Hayat rehberim olsun benim de,
Lütfen bir müsaade et de ?...
Ahhh !...
Buralarda da,
Öyle bir doktor icat edilebilse
O kadar çok ki,
Vicdanı hasta olanlar küme küme
Toplumun içinde !...
Razıyız,
Bir stajyer bile olsa yine de sağ olsun
Yeter ki vicdanlara melhemi bol olsun ?...
Duyup yazan yüreğe bu yorum,
En çılgın Alkışım olsun !!!....