Hüzünlü adam
HÜZÜNLÜ ADAM
Şu karşıdan gelen adama bir bak Biraz sana biraz bana benziyor Sanki gönlü bomboş yüreği çıplak Vurgun yemiş garibana benziyor Ya bir dost yitirmiş ya namert vurmuş Ya ihanet hislerine oturmuş Ya yoksulluk yüreğini susturmuş Gururu kırılmış cana benziyor Belki hüzün keder gam vuruyordur Belki bir rüzgârda savuruluyordur Belki de içini dökecek dost arıyordur Çölde tezmiş yelkovana benziyor Ya gözünde yaşı vardır garibin Ya müşkül bir işi var garibin Ya ağrıyan başı var garibin Şaha kalkmış kör tufana benziyor Yaz vurmuş dağılmış göçmüş ocağı Güz vurmuş budanmış dalı yaprağı Tek sadık dost görmüş kara toprağı Oğul vermiş boş kovana benziyor Bir dağ amma başında hiç karı yok Dertlerini saklayacak yeri yok Uzaklardan seslenecek biri yok Sır saklayan asil kana benziyor Hani sonsuza bir kapı arlanır ya Hani Kan tutar yürekler paralanır ya Hani can kırk yerden yaralanır ya İşte öyle işte işte ona benziyor Solgun simasına hüzün ekilmiş Dalgın gözler yuvasına çekilmiş Dert her neyse karşısına dikilmiş İçi alev kor volkan a benziyor Hale gidip sorsak belki sebeptir Dinlemek farz ise sormak sünnettir Belki gülümsetmek bize kısmettir Öksüz kalmış can sübyan a benziyor Şair Muhittin laçin.y.t.2014 |
Yürek sesinizi kutlarım Muhittin hocam saygım ile...