“Müslüman elinden,
Dilinden emin olunan kimseydi.
Artık insanlardan emin olamıyoruz,
Her gün başka bir suretle karşılaşıyoruz.
Ne için?” Diyorsunuz…

Ne yaptığının
Farkında olmayan
Hevesin yolunu tutan
Ruhu ve kalbinden
Bihaber olan
Dimağı boşaltılan
Nedenli
Yaşamaktan uzaklaşan
Ne derlere
Göre yol bulan
Düşlemeden
Düşünmeden
Fikir haline
Getirmeden konuşan
Ahde vefayı unutan
Sadakatten uzaklaşan
Çile ve cefada
Kahra başlayan
Hesapsız
Bir aklın sahibi olan
Dünyayı
Sırtlamak için uğraşan
Nefsini
İhya etmek için
Fırsat kollayan
Biz değil,
Ben diye coşan,
Adabı muaşereti
Dikkate almayan
İnsanlaşma sürecinde
Kendini yormayan
Bilincin sermayesi olan
Bilgiden uzak duran
Kısa yoldan
Cennet hesabı yapan
Kerametlere bağlanan
Sayısal zikirle
Kurtulacağını sanan
En yakına
Ne kadar uzak
Olduğunu anlamayan
Bilmeden ve
Hakkıyla tanımadan
Sevdiğini anlatan dersem
Kızmazsınız herhalde…

Mustafa Cilasun