cellat ve mazlum
Viyana bozgunu çok bozmuştu moralleri,
suçlu lazımdı en kralından, kellesi alınmalıydı, Mustafa Paşa’nın, Merzifonlu Kara Mustafa Paşa, Köprülüler ailesinden gelirdi, hizmetleri çoktu bu ailenin, ama ahde vefa her ölümlünün sahip olduğu bir meziyet değildi, cellat gönderdi Merzifonlu’ya, kötü haber tez ulaştı, çadırında karalar bağlandı, Paşa çıktı otağından, getirin celladı bana, callat hükmü okudu,fermanı gösterdi, Paşa fermanı eline aldı okudu, sonra tükürdü yere, cellat iyi dinle beni, hizmetim çoktur bu hanedana sülalemin hizmeti çoktur, herkes bilir ki, Kırım Hanı düşmanı sarkıtmasaydı arkama, bu gün Viyana düşerdi, ahım yere kalmasın,ahde vefası olmayanın yatacak yeri olmasın,mazlumun kanına gireninin altan en üste sisilesi iflah olmasın, hanedan rahat yüzü görmesin,yıkılsın ber deber olsun, bağırdı cellad bu sözlerimi yazarsın, ey cellat vur başımı hemen, bi lki sende sorumlusun kanımdankanım sana haramdır, celladın karşısında Paşa vardı sonuçta, Cellat son söz hürmetli Padişahımındır, Paşa kütüğü getirin hemen bu iş bur da bitsin, başını kütüğe koydu,cellat bir darbeyle uçurdu kelleyi, sevenleri gözyaşına boğuldu, başı aldı içi bal dolu bir heybeye koydu, yola koyuldu,Paşanın fanatik bir seveni, öldürebilirdi, bur da daha fazla kalmamalıydı, gece yolda mola verdi içini bir ürperti aldı böyle birini görmemişti ya merhamet dilenir,yada rüşvet teklif ederdi bu nasıl bir insan diye düşündü tam uykuya dalacakken garip kahkahalar duydu,çığlıklar duyuyordu, cinler periler mi basmıştı korktu sabah oluncaya kadar gözüne uyku girmedi, aydınlık olur olmaz yola koyuldu, İstanbul’a varmasına az kaldı, gece bastırdı,ürkmüştü bir gece daha çekemezdi, heybeden sesler geliyor ,uğultular yükseliyordu,korku içinde içini açtı, Paşanın yüz ifadesinde öyle bir korkunçluk vardı ki, ürktü,ona bakıyordu,yüz ifadesi onu ürkütüyordu,uykusuzluk nedeniyle oluşan bir , hezayanla bıçağı aldı,yüze istediği mutlu ifade vermek için çalıştı sonra eserine baktı rahatlamıştı,paşa mutluydu, derin bir uykuya daldı,huzurla kubbe vezirine teslim edebilirdi, heybeyi vezire verdi,o da Sadrazama götürdü, baktı içine baş Paşanın yüzüne benzemiyordu, cellad rüşvet almıştı anlaşılan, hemen celladı yakalayıp hücreye attılar, tırnaklarını ,dişlerini söktüler,demir kancalara astılar, inim inim inliyordu cellat,bahtına ağlıyordu ama nafileydi kellesinin vurulması emredildi, celladın son sözü soruldu, evet şahidim bir mazlumun kanın aldım, vefasızlara hizmet ettim,aslında yılanla yatarmışım meğer, paşaya bunu yapan cellada ne yapar bunu görmedim, evet ferman imzalansa da vicdan benimdi,zalimin eli,baltası oldum paşa beni affetsin, allah tövbe mi kabul etsin kaza oklarını böyle hızlı geldiğine şahid oldum, mazlumun ahı indirir zalimi ,hükümdarı dedi, başı vuruldu sepete düştü ,hanedana gelince hepimiz biliyoruz. um |
Hayranlıkla okudum .Gerilim, aksiyon, şiiddet ..gözümün önünde canlandı resmen kesilmiş kafalar.Paşanın yüzünün şeklinin değişmesinin alamet-i neydi ? Yani normalde ölen bir yüz değişikliğimi yoksa işte ilahi bir güç nedeniyle öyle olması istendiği için miydi...orada dedim ki eyvah kafa canlanacak herhalde :)) gece uyurken celladın canını alacak :)) Hoş celladın canı da cellada kalmadı yaa..ohh iyi oldu.:) Gönülden kutlarım.Teşekkürler paylaşım için.
Selam ve saygılarımla.