ASLINDAN ATEŞE;ATEŞTEN KORA;KORDAN KÜLE...
Hersey yanar:önce teş...Beyaz kağıtlat yanar sonra,kalem yanar,mısralar yanar,şair yanar...
Sol yanar,el yanar,ev yanar... Gül yanar,dil yanar, can yanar.. Söz yanar,göden akıyorsa eğer su yanar alev alev; Hem de yakar... Kor olur yanmaz dersin artık bir daha,ne ateş ne de canın; ama kor da yanar kül olur.... Ateşten geriye bir avuç kül kalır. Varlığı ayan beyan ortada iken aslından ötede bir yerdedir kül; -Varlığın gibi... Alevlerini gözyaşlarınla söndüremediğin bir yangın yerinde kalandır; -Bedenin gibi... Kül yanmıştır bitmiştir ama gidememiştir; -Kalbin gibi... Gidenin arkasından bakabilecek kadar dayanıklıdır; -Adın gibi... Başka birşey olmaya cesaret edemediğinden küle dönmüştür; - Aşk(ın) gibi... Olmaktır yanmak. Olmak ve sonra yok olmak... Güzeldir yine de... Yandıktan sonra anlarsın çünkü kor demek;kül demek... Külü anlatırsın,küle anlatırsın,kalbini külle parlatırsın. Kalp parladıkça, hasretten solan yüzün kül rengini alır... İlk rüzgar da külle savrulup gitmesin diye; Sıkı sıkıya pencereler kapanır, üst üste kapılar... Ne gidilmesine izin verirsin nede o kapılar gelene açılır... |