BEN NE ZAMAN GÜLECEĞİM
Bu soruyu yılardır sordum kendi kendime
Aklım cevap vermeye yeterse güleceğim Mutluluğun güneşi neler sundu kendime Doğduğunu görmedim batarsa güleceğim Muhakkak vardır böyle herkesin bir sorusu Takılmıştır aklına ufaklısı irisi Peşin ödendi diye bu düdüğün parası Üfledim incesinden öterse güleceğim Yağlı ile yavanın yapamam kıyasını Neylerim bozuk sütte kaymağın iyisini Sabır gölüne kattım umutlar mayasını Bıraktım Allahıma tutarsa güleceğim Hangi ipe un sarsam bitmiyor vesvesesi Kazan yavru doğurmuş gör komşuda hevesi Merkep yoktur ahırda galiba kalmış sesi Dostlar ha bu yalanı yutarsa güleceğim Kafiyeden geçmedim söz söyledim özlüce Bazısı alacalı bazısı beyazlıca Boncukları dağıttım güzellere gizlice Mavisi sevdiğime çatarsa güleceğim Ha bekle bahar gelsin kışlı gönül tarlası Dediler ki gözünden yaşlı gönül tarlası Kurağına razıyım taşlı gönül tarlası Ektim hasret tohumu biterse güleceğim Ha diyelim ki bitti geldim harman gününe Rızkımı da bağladım tarlanın ekinine Çektim ya arabamı ekinin yakınına Şimdi şapkam bir yana yatarsa güleceğim Saçımın beyazının dağlar vardı farkına Göz yaşımı gönderdim çam oluktan arkına Bilmiyorum onu da değecek mi çarkına Değirmenin taşını iterse güleceğim Sormadım bilmiyorum ne renktir benim bahtım Dilimin döndüğünce ben kendimi anlattım Aşkımdandır ateşim küldendir saltanatım Bu ocağın bacası tüterse güleceğim... 12/07/ 2014/ İMSAK KILIÇ |
Göz yaşımı gönderdim çam oluktan arkına
Bilmiyorum onu da değecek mi çarkına
Değirmenin taşını iterse güleceğim
Sitem tavan yapmış üstat yüreğiniz dertsiz bahtınız açık kaleminiz daim olsun
______________________________Selam