UNUT
Umut
Bir parça umut Sırca bir köşkün üzerinde Asılı durur gibi bulut Aglarken gözleri Sercenin kanatlarından düşen yaşları tut Ayyaşın bir elinde şarap, ötekinde but Bir umut Onu anlamak için unut ayyaş konuşur… öldüğün gün kaybedilendir şuur düşerken bedenin hayata dair sallanır hem sanki son bir kur son bir durak bırak ırak bir uzlaşı anlaşılması güç görülmesi bircoklarına göre suç bırakılması ihanet… geriye dönülmesi imkansız unut içinde bir parça kaldıysa ufak bir parça umut yada git yada gitme yada sadece gitmeyi düşün avucların içinde toprak o sırca köşkün üstünden gecerken bulut o kuru bedenini bir yalana daha dogra biraz daha kurut bu surat bu süratle yaşlandıkça seni de anlayacaktır elbet o fıratın suyuyla beslenen dut bu nasıl bir cizgi nasıl bir dizgi gezgin bir ruha ulaşılması zor gelirmi hiçbir hudut mevzu yaşamaksa menzil yukarı çıkan bir yol umut bir basamak daha beni tut |