Yüreğindeki "ÇOCUK"
Çocuklaşma der bazen büyükler... "ÇOCUKLAŞMA"
Masum bir "çocuklaşma" Günahsız bir "çocuklaşma" Sen küfrederken hayatının her bir anına, varlığına, yaradılışına; o acıya gülümseyen , her kötülüğe safca bakan, dünyanın senin kirliliğinden habersiz çocuğa dersin "ÇOCUKLAŞMA"... Masum değilken hiç birimiz, Saflıktan yoksun, yürekler değil de tenler konuşurken şu acımasız dünyada; Gözyaşlarının bile masumluğunu yitirdiği babaların dahi evlatlarına kıydığı şu çıkarcı hayat denilen büyük çemberde, Her şeye her olguya severek, gözünde rengarenk balonlar uçarak bakan, Yüreğinde ki kahkahaları suretine aynen yalansız akseden çocuğa, Bakıp da ibret alman gerekirken o saflığa diyorsun ki "ÇOCUKLAŞMA". Neyi ifade etmek isterler büyükler bu sözcükle... Gözlerinden ateş fışkırırken söyler kimisi bu sözü Kimisi ise ezmek ister senin aciz olduğunu vurgulamak ister kendi dilinde... Evet küçüğüm... Çok küçüğüm..... Çünkü duygularımın her şeye yeteceğine inanmıştım Çünkü masum bir açıdan bakmıştım sana Çünkü ellerim de papatyalarla gelmiştim sana Çünkü kalp kırıklıklarımı da almıştım yanıma Beni çıkarsızca seveceğine inanarak... Küçüğüm çünkü herkesin bir hatası idi onları silebilmeme sebep... Bir çocuk cesareti gibi tıpkı Kalbimin kapılarını sonuna kadar açmıştım sana ... Peki büyüsem sever misin beni? Bilirim... Yoktur kimsenin cesareti kendisine gelen masum bir aşkı kabullenmeye ... Sanki her aşk çocuk değildi zamanında... Sanki her kirli yüreğin içinde yoktu buruk yanı ile bir küçük.... Sızlarken yüreğinin bir yanı hasret ile Sanki o çocuğun orada ağladığını bilmiyordu... Sanki o çoook büyüktü... O küçük çocuk ise onda hiç doğmamıştı.... |
Sinay Akçin tarafından 10/29/2014 12:44:17 AM zamanında düzenlenmiştir.