* Mahkeme-i Kûbrâ *
Çatlamış kurak toprakların
Yağmuru hasretle beklediği gibi Kendinizi nadasa çekip beklersiniz. Sevginizi hak eden ile Bir gün bir yerde yolunuzun Kesişeceği ana kadar! Takvim yapraklarını bir bir koparıp Sabırla ayları yılları tüketirken Acelenizde yoktur aslında. Beklenen büyük gün gelmiştir. Aşka dair biriktirdiğiniz,özlediğiniz Ne varsa; susmadan bıkmadan Avaz avaz söylemek istersiniz. Bilemezsiniz ki; Siz han o da hancı. İhanetin yağmuruyla ıslatıp Size nasıl geldi ise Sizden de bir başkasına Almak istediğini alarak Ardında bir kadavra bırakıp Gidecektir! Alacak-verecek kalmamıştır. Benliğinizi istismar ederek Vicdan muhakemesi yapmadan Dibine kadar sömürerek Sırtınıza sapladığı oklarla Geldiği gibi gitmiştir. Size kalan; İhanetin nârında Yan yanabildiğin kadar Gözlerine mil çekip Ağla ağma olana kadar Yaşadığın yalan sevdanın sancısıyla Dön dönebildiğin kadar. Ahlar Vahlar Vefasızlıklar Mahşere kalan Hesaplar! İşte aslolan orası o büyük gün. Mahkeme-i kûbrâ kurulduğunda Hesaplaşmalar orada başlar! __Nuray Çakmak__29.06.2014 |