HİÇBen bitmekteyim dostum, tükenmekte günlerim Bu genç yaşımda yedim sillesini kaderin Şu anda yaşamaya ölmeyi yeğelerim Hiç ummazdım bu denli eli ağır feleğin. Gözlerim bu dünyaya farklı bakıyor artık Her ikisi de tutsak intizar boşluğunda Akan iki damla yaş, derdimden kalan artık Kalbim taş oldu sanki cananın yokluğunda. Nefes alamıyorum, boğazımda bir pençe Bir pençe değil elbet, pençe gibi bir el bu! Allah’ım al canımı, boyun eğdirme piçe Ezeli bilinmeyen bir akıbet; ecel bu! Dostumun kurşunuyla sırtımdan vurulmuşum İçimdeki düşmanla savaşıp yorulmuşum Ölümü bekliyorum tahtıma kurulmuşum Yaşamak bana haram, doğarken “hiç” doğmuşum! |