Kül İzleri
Sen hergün aşk için yanan !
Şimdi görebiliyor musun kirpiklerindeki külleri Kalbindeki yorgunluk Darma dağın bu hayatı Hayatın tek darbeyle bir tecrübeye dönüştürdüğünü .. Görüyor musun ? Evrene sığdıramadığın kalbin O lacivert hayallerin Seviştiğin rüzgar Papatya sarısı gülüşün Tek yanlışla nasıl alt üst Görüyor musun ? Şimdi hayatın Yelesiz bir aslan ancak Kanatları olmayan bir kartalsın İlginç olanda hala özgürsün Ömrün kanarken çocuk ! Bileklerindeki kelepçeyle .. Özgürsün Gözlerinin eşsiz pırıltısı kayboldu Sihirli ellerine ilk defa kemik parçası olarak baktın Hiç düşünür müydün ? Yorulmadan koşarken Bir gül dikeninin kalbine batacağını Ellerin varken Kendi cennetini yakmak nasıl bir duygu ? Kendi vücudunda yabancı Kendi hayallerinde nasıl yetim kaldın böyle çocuk Hepsi hayatın tek bir oyunu muydu yani ? Hani şu tebessümünü bozamayan Hani şu ellerini bağladığın hayat Ne çabuk iplerini çözüp ince boynuna geçirdi Eflatun tırnaklarını .. Bir yangının sonu ruhun artık Her taraftan çığlık sesleri Gece olmadan sönen küller gibi nefesin Son kokuyor her hücren Aşık olduğun o yaşam düşmanın artık Gözlerine ışık olan o hayal Etrafında siyah bir duman artık Alev alev yanan bir cennet Tekrar yeşile bürünür mü ? Sen bu saatten sonra Temiz sokaklarda Gül bahçelerinde kaybolsanda Silinir mi kalbinden ? Bu kül izleri çocuk ... |