mutluluk kaç parayabir yudum umutsuzluk ikram eder hayat bir tas ekşimiş yalnızlık ve bir testi dolusu dökülmüş hayal söylesene sevgilim mutluluk kaç paraya bakarsın bir akşamüstü ya da seher mahmurlukta belki bir ezan sesine belki de bir şafak vakti yüzümde girerim koynuna. kararır gün ay kocaman büyür zehir zemberek gecelerimdesin kül tablasında unutulmuş izmaritler seni bana hatırlatacak kadar senden habersiz sevmişem senden habersiz ölmüşem. ölüm mayhoş bir tad verir bilir misin sevgilim ölenin değil kalanın ağzında garip mi geldi sevgilim ama ben bu tadı almışam hem ölmüş hem sağ kalmışam. soğuk üşür gün yanar penceren hafif aralık çek perdelerini kimseler görmesin dayanamam bir tek seni ben severim ancak bilirim ipe götürür adamı gözlerin, kaşların, kirpiklerin benimse üstüm başım toz kan, çamur avuçlarım nasır avuçlarım terli söylesene sevgilim yine de uzatsam tutar mısın ellerim. md |