Sakarya Türküsü ve ÖzürYa İlâhi nerdesin? Yetiş bana, tez bana Yeni bir mukadderat, Hayy adınla yaz bana Sen hidayet etmezsen, işte halim ortada Ömer-ül Faruk gelsin, seksen sopa az bana Hamza’ lar hani, nerde? Ali’ ler candı cana Bir zülfikâr yetmez ki, Bin zülfikâr az bana Döndürdüler tersine, Ya İlâhi yönümü Becerdiler işleri, unutturup dünümü Bir İlâhi hikmetle, nazar eyle İlâhi Elin oğlu sırtımda, gün ediyor gününü İlâhi senden başka, kimse duymaz ünümü Ya al artık canımı, ya da döndür yönümü Resepsiyon üstüne, resepsiyon verilir Yanar bütün ışıklar, sette piyon görülür Patladıkça flaşlar, şak, şak, şaklar alkışlar Muammalar içinde, nice devran sürülür Garibimin defteri, hain elde dürülür Zavallımın başına, ne çoraplar örülür Sanki tanımıyorlar, İlâhi bu Milleti Uğraşıp duruyorlar, uydurmaya zilleti Tükenmez bu angarya, şahlanmaz bu Sakarya Adil bölüşmedikçe, Hasıl olan nimeti Demiyorlar İlâhi, demiyorlar vallahi Perdenin arkasında, yaşanan hezimeti Önce razı ettiler,alçaktan sürünmeye Kuzu postu bürünmüş, çakallar ür’ünmeye Vız geliyor angarya, can çekiyor Sakarya Gücü tükenmiş sanki, ah ki ah yerinmeye Can çekişmekten ise, razı idi ölmeye Lâyık değil Sakarya’m, alçakça sürünmeye Özür İlâhi özür, eğer kabul görürse Sakarya’m can bulacak, Zatın izin verirse Nasıl akmaz yönünde, kim eğilmez önünde Buz tutan şu yüreğim, Hakk, Hakk diye vurursa Fikir, zikir hepsi bir, murat’lar bir olursa İman dolu sineler, kale gibi durursa Şeref’ler vazgeçerse, angarya olan Ser’den Kalkacaktır ayağa, hem de düştüğü yerden Şeref’im Şeref’ine, düşüyor mu uyumak Silkelen de doğrul be, yeter yattığın yerden Bir muştu gönder bize, çıksın gelsin seher den Beterin beteri var, Rabbim sakla beterden Dik tut başını eğme, haykır bu benim furya’m Gör ki nasıl şahlanır, nasıl kükrer Sakarya’m Sakarya’m kabullenmez, sürünmekle halveti Yeter ki sen ahdeyle, de ki kalksın angaryam O an nihayet bulur, özgürce coşar paryam Ve önünde diz çöker, Hak’kın izniyle yamyam Şeref’im yaşamazsan, şerefinle hayatı Kurtuluş zannederek, bekler isen mematı Eyvah ki eyvah o gün, yandığının resmidir Gök kubbe çöker başa, yere düşer sematı Adil ol Hakkı tanı, kurma mazluma fak’ı Haksızlık olan yerde, titrer arş’ın her katı 03 / 10 / 2007 Şerafettin yıldız |
Kuzu postu bürünmüş, çakallar ür’ünmeye
Vız geliyor angarya, can çekiyor Sakarya
Gücü tükenmiş sanki, ah ki ah yerinmeye
***Çok güzel bir nazire oluşmuş rahmetlinin şiiriyle ama bütün sitemler sanki bana yapılıyor gibi geliyor.Selamlar sevgili Dostum.