SEVGİLİ ( Olmaz Olsun Mecazım Da Dargınım )Bir ’SEVGİLİ’ kelimesinin başlattığı aşk Cümlesinde bir türlü tamamlanamayan Ay kesiğinden soğuktu iç kanamam Makamı vitrininden fırlayan sol anahtarlı sen yara. Sevdiğin kahve gözlerim tütsülenirdi Bebek sallantısı incisini dökerken Dünden kalanındım bildiğim Bildiğimce de, gözlerim suluydu, limoniden sen rengim! Yıllarda mı sorun var? Yoksa bende mi bilmem! Hem sorar hem de cevaplarım. Hiç mi merakını cezbetmez? Ruhumun gölgesi darmadağın! Melalinde kızıla boyanıp da Döner üzerime çisildeyen yanlızlığım Bir türlü muhabbetini bulamayan aczime küs niyetim. Yaktığım mektupların mı arka arkaya yeknesak Kırık dökük harflerin sarhoş ayaklarında Canını mı sıkıp koşar biteviye Kurşuni yokuşuna benden kaçar ayak pervane. Dokunuşlarını saklamıştım Öbek olmuş harflerinden Bulamadın mı içerisinden Adın, sanın dökülürken faili üzerimden sen yanım? Serenadın böylesi yakıp geçse de içi Her seferinde mecuzi Giden aylara mı Senelere veya dünleri mi sormalı Yanık tütsülü sinemin is kokusunu? Yok şemali sevgilinin, bulunamadı Şekil almaz uygunun da günümden gün biçimi! Sevgim senden ibaretti diyen ben masume Neydi bizi bizden eden? Kayda geçen kırgınım Olmaz olsun mecazım da dargınım! Diyordum ya, canım canına emanet Bıraktığın zor yerde! Kızma da dur bir sorayım, kaldım mı Derin olan yerinde Ya da galebe çaldığın mıyım Cehennem safi kim yerine? Yıllar geçse de unutulmaz gidişinle dar açın Yar olmanı beklerken dertlerinle doldurdun Ömrüme uzanıp yattı İzbe sokaklarında ki o bitmeyen dip sancın. Yazdığım onca mektubu okurken Es olan duraklarının Bilmem kaçıncı mısrasında Boğazına düğümlenen şiirleştirdiğin ben miydim? Ben miydim yutkunamayıp da acıtan Benden/iz sevdasında bin sitem Zehir zemberek katıksız! İki ayrı yürek İkilemde kalmış emek Neden dönmez gidenler? Devranı dar yol bulmak gerek! Kılı kırka da yarsam Bini birdir şikayet Aklım marşa basmıyor kaldı mı ki dirayet! Yarıp da kalbi şakladın mı ikiye İkimizden kim nefes, sor bir alamayana? İmtihandın kaç ayak, dipsiz kuyumdun susuz Bir o yana, bu yana, savrulup kaldım yazsız! Dünya, meçhule giden Anladım ki, feriştahından tam gemiymiş Kim bilir içinde kimler nefer Yalpalıyor dalgası hazsız, ben ıssız keyfe keder! Yalan mı söyleyeyim? Yok, ismin dilimin ağdalı bal renginden Olmasan da mevkisinde, bin beter Değil mi ki seni bilen ben, mesnet-imde zor sefer! |