Aşk olmasaydı sema ağlamazdı!Yıllar… Filizlenip olgunlaşmaya gark ederken Şen şakrak mutlu ve refahlı günler çok azdı Yaşayamadan anlatmak, işitmeden duymaktı Görmek için bakmayı bir niteliğe erdirmekti Dünyanın… Nimetleri her bir tarafı kuşatırken Rahmet bu kadar aşikâr gerekçeyle yakınken Kalp kendi hilkatinde ritme amade bulunurken Ruhumun, hicran sayfaları ne kadar manidardı Ummanlara… Doğru uzanan derin bir hüzün vardı Uyumak, oysa çok şeyler anlatıyor o an bizardı Kalbim ne kadar sahibiyleydi idrakim neredeydi Zaman insan kimliğinde muvazene için hakikatti Doğmak… Emanetin tevdiinde olan bir merhaleydi Nesiller için mücerret olacak mümtaz sağanaktı Hak zerrede muhakkak olan hamiyetli sığınaktı Kim ne kadar farkındaydı, akıl insan için vuslattı Aşk olmasaydı… Su durulmazdı, yağmur ağlamazdı Toprak, bereketi için anlaşılmaya amadeli sanattı Güneş neleri anlatırdı, rüzgâr nefesler için olandı Med cezir nazar eden içinde hissiyatta bir farktı Mütekâmil olmak… İnsani hasleti kuşanarak solumak Ahseni takvimden neden bahsedilir meraka akmak İradenin hüviyetini berraklaştırmak nefsi tanımak Ruhun kalbi nizam etmesine nefesi gark edebilmek Aslen sahibi… Olduğun ne var nefes olmazsa orda kal Ölüm, bir gün kapını çalacak sakın geç kalma ey yar Sevda bunun için var uzlet melaline suhuletli bir ar Edep içinde kal, mütemadiyen tefekkürde seyri hal Mustafa Cilasun |