GÖZYAŞINDAN KURŞUNLARA DİZİLDİ ADAMGeç, otur karşıma dedi kadın kocasına Yutkunarak, kızararak, Ve gözlerini kaçırarak erkeğinin gözlerinden Ayak uçlarına dikti utangaç bakışlarını Ben hamileyim bey, dedi. Bir kez baktı kocasının gözlerine Bir suç işlemiş gibi Başını eğdi. Sen gücenme, Çabuk kalkarım bu kez ayağa Çamaşıra giderim zengin evlerine Merdiven silerim, ütü yaparım, Çocuklarına bakarım çalışan kadınların Sen üzülme... Üzüldü adam, Ceketinin içine içine Büzüldü adam.. Daha dün küçük oğlu Osman Arkasında selesi Ve kornası olan Kırmızı bir bisiklet istemişti Ayağındaki yırtık pabuçlara aldırmadan. Üzüldü adam, Gözyaşından kurşunlara dizildi adam. Baharın sonlarıydı, kış yaklaşıyordu Kadının ağrıları sıklaşıyordu. Yakacak odun, talaş, gaz yağı Adamda bitmez bir telaş, Külünk al da, Ferhat gibi kaz dağı. Kadın, karnındaki yüke aldırmadan Ev işlerine gidiyordu, merdiven siliyordu Her çocuk rızkıyla doğardı elbet Bunu o da biliyordu. Adam indirdi sırtındaki küfeyi yere İşler iyiydi bu gün de çok şükür Karısı doğum yapan arkadaşı gelmeyince Fazladan yük çekmişti halden pazara Sevinmişti fakir. Eve giden son dönemeci geçince adam Ta yüreğinde bir sancı duydu Buz gibi bir ter indi sırtından aşağıya Küçük Osman sokakta ağlıyordu. Kadınının yanına koştu adam Kızı Zeynep anasına ana olmuştu. Kadının gözleri şişmişti ağlamaktan Kadının gözleri dolu dolu, Karnı boştu. Üzüldü adam Ceketinin içine içine Büzüldü adam.. Gözyaşından kurşunlara dizildi adam. 11.06.2014 İsmail GÜÇTAŞ |