Hasıl-ı Kelam
Karanlık…
Ayazla koyun koyuna gece Tuz buz olmuş kadehler Köşe bucak dağılmış kırık dökükler Önüme açılmış darma duman defterler Sayfalar karanlık Sayfalar kalabalık, kabarık Cümleler yerle yeksan Heceler darma dağınık İnceden bir sızı Çimlenmiş Kök salar derinlere Ta diplerde kıvılcım atar prangalanmışlar Bir is,bi’ kara duman alır başını gider Çöreklenir üstüne,yapışır sinişir İstilası altında gök maviler Ne bulut yükü yağmurlar kafi Ne avuç dolusu tuz Çivi çiviyi de sökmüyor artık Dinsizin hakkından imansız da gelemiyor Kırk katırın kırk satırdan ne bir eksiği var ne bi fazlası Hasıl-ı kelam; hesaplaşma zamanı! |