ÖLÜRÜM SEN GİDİNCE
Şimdi sokaklarım sırılsıklam,
Sokaklarına, armağan olmuş adımlarım ve yollarına döktüğüm gülüşlerim. Eyy benim buram buram hasret kokan sevgilim,canımın içi sevgilim. Ne zaman ki şiirlerime anlatmak istediysem seni, ne zaman ki ismini geçirmek istesem kalbimin içinden, patlamalar olur ruhumun en ücra köşelerinde. Bana, beni sevdin mi ? diye sorma ! Benim ki başka bişeydi, benim ki imkansızlığa tepkiydi,benim ki bir adamın, adamlığını bırakıp, senin aşkının yanında, önünü iliklemesiydi.. Ah can yarım, ah yaralım.. Şuursuz halim, darmadağınım. Paramparçayım yokluğunda sevgilim... Sesim yağmurun ortasında kalmış yavru sokak köpeğinin sesi kadar cılız, öylesine ıslağım, kimsenin umursamadığı kadar yalnızım, anlayacağın öylesine yaşıyor ve hâlâ ölesiye seviyorum sevgilim .. Yaktığım her sigaranın dumanında sen varsın,içtiğim suyun her yudumunda, ve yağan yağmurun her damlasında sen varsın sevgilim.. Öyle çok özlüyorum ki seni,bilemezsin... Sonra anıları çıkarıyorum zulamdan,gök kuşağını andıran anıları diyorum. Rengarenk oluyor etrafım. Sen tebessüm ediyorsun,ben salıncakta sallıyorum seni. Çok korkuyorum sen ellerini bıraktığında, ya düşersen diye. İçim azda olsa rahat ediyor,sen kaydıraktan kayarken. Birden aklıma geliyor hepsinin, geride kaldığı. Kara bulutlar çöküyor yine sineme... Gitme diyemiyorum işte, diyemiyorum ama ne olur gitme.. Ben seni üzsemde, sen benden yalvarırım gitme sevgilim.. Yada git, daha fazla üzmeme izin verme. Benim şimşekler çaktığıma,o yavru sokak köpeğine,ıslaklığıma, çıplaklığıma, paramparça oluşuma aldırma ve git.. Hoş çakal sevgilim. Allah’a ısmarladık. Baharı beraber kucaklamak,salıncakta sallanmak,kaydıraktan beraber kaymak umuduyla.. Hoş çakal sevgilim,hoş çakal... Çağlar Öcal |