Qasimodo..Şiirin hikayesini görmek için tıklayın onica Belluci “Çok güzel bir kadının ilişkileri asla normal olmaz” demişti de yazmıştım; “Çok güzel olan kadınlar, şansız ve bahtsız kadınlardır” diye... En yakışıklısından, en çirkinine, en zengininden, en fakirine, en karizmatiğinden en sıradanına kadar her erkek ondan bir parça bal almak ister... İlgi kadını mutlu eder, ancak güzel kadının kaderi bir süre sonra erkekten gördüğü ilgiden, “diğer erkeklerden göreceği nefrete ve o erkeklerin kadınlarının düşmanlıklarına” doğru kayar... Çok güzel bir kadının bahtsızlığını ve kadersizliğini anlatan en iyi karakterlerden biri Parisli güzel Esmeralda’dır... Victor Hugo’yu okumayanlar, Broadway’de müzikalini seyrederken derin bir sızı duymayanlar, oyununu ya da filmini izlemeyenler, müzikalindeki o muhteşem parçayı CD’den dinleyip kendinden geçmeyenler Esmeralda deyince, yüzünüze bön bön bakarlar... Onlar okul kitaplarında hasbelkader “Notre-Dame’ın Kamburu”nu duymuş yarı aydın tiplerdir... Oysa Notre-Dame’ın Kamburu’nu okuyan ya da yaşayan birisi, aslında bu hikâyenin kahramanının Notre-Damı’ın Kamburu Quasimodo’dan çok 3 erkeğin delicesine arzuladığı, şehvetin ölümleri çağırdığı Esmeralda adında çok güzel bir kadın olduğunu bilir... 3 erkeğin arasında, bahtsız bir kadere savrulan Esmeralda’nın öyküsünü “bütün kadınlar ve onları seven erkekler” için yazıyorum bu hafta... *** Frollo, Notre-Dame kilisesinde papazdır... Bir gün Paris’in Seine Nehri’nin üzerindeki dünyaca ünlü kilisesi Notre-Dame katedralinin önünde bir bebek bulur... Bebek çok çirkindir... Ona Fransızca’da “eksik-tamamlanmamış” anlamına gelen Quasimodo adını verir... Quasimodo büyüyünce aynı kilisede zangoç olur... Her gün çaldırdığı kilise çanının kulakları parçalayan sesiyle, Quasimodo kamburunun ve çirkinliğinin yanı sıra bir de sağır olur... *** O sırada bir gün kilise önünde inanılmaz figürlerle dans eden muhteşem güzellikteki Esmeralda adında kızla tanışır... Kız bir çingenedir... Aslında Esmeralda ile Notre-Dame’ın Kamburu Quasimodo arasında bir kader ortaklığı vardır... Esmeralda çingeneler tarafından dünyaya çok çirkin ve tamamlanmamış bir bebek olarak gelen Quasimodo’nun yerine kaçırılmıştır... Esmeralda’yı kaçırkan çingeneler yerine sakat bir çocuğu bırakmışlardır... Bu çocuk ise Quasimodo’dur... Esmeralda genç ve çok güzel bir kızdır, Quasimodo onu görüp âşık olur... Esmeralda’ya ilk âşık olan, ona hayatı boyunca her türlü fedakârlığı yapacak olan, Quasimodo’dur... İnsanlar Quasimodo’yu sevmezler, görüntüsünden dolayı ondan kaçarlar... Ama o Esmeralda’yı hayatı boyunca delicesine sevecektir... *** Papaz Claude Frollo bir din adamıdır... Esmeralda’yı “kilise önünde şarkı söyleyip dans ederken gördüğünde” şehvet dolu bakışlarını kızdan ayıramaz... Genç kıza göz koyar... Ne yapıp edip onunla beraber olacaktır... Bu uğurda her şeyi, her türlü komployu yapacaktır... Nitekim yapar... Esmeralda’nın bütün bu ve başka erkekler arasında kalbinin çarptığı tek erkek olan Phoebus’la buluştuğunda, adamı yaralar ve suçu Esmeralda’nın üzerine atarak kaçar... Esmeralda için karanlık günler “kendisine göz koyan kilise papazıyla, bir türlü beraber olmayınca” başlamıştır... *** Esmeralda’nın kalbini soylu ve zengin bir ailenin kızıyla nişanlı olmasına rağmen çapkın ama yakışıklı bir subay olan Phoebus çalmıştır... İlk başta Phoebus de Esmeralda’nın güzelliğinden çok etkilenip ona âşık olur... Ancak Papaz Frollo kıskançlıktan, Esmeralda’ya komplo kurar ve bıçakla yakışıklı subay Phoebus’u yaralar... Suç güzel ama korumasız olan Esmeralda’nın üzerine kalır... Başta Phoebus olmak üzere herkes Esmeralda’nın büyücü olduğunu ve parada gözü olduğundan bunu yaptığını düşünür.... Esmeralda suçsuz olduğunu haykırır ama insanlar bir çingeneye inanmaktansa bir rahip ve subaya inanmayı tercih ederler... O sırada papaz bir kez daha Esmeralda üzerinde şansını dener... Eğer aşkına karşılık verirse, onunla birlikte olursa, hayatını bağışlatacağını söyler... Esmeralda, Papaz Frollo’yla yine beraber olmaz... O âşık olduğu Phoebus’un kendisine inanıp onu kurtaracağını sanmaktadır hâlâ... *** Oysa çok güzel kadınlar, erkekleri etkileseler de, onların yanlarında bulunan kadınların sonsuz düşmanlıklarını çekerler... O kadınlar, çok güzel kadınlardan etkilenen erkekleri de bir süre sonra kendilerine çekerler... Ve başka kadınlar böyle durumlarda çok güzel kadınların aslında cellatıdırlar... Fleur-de-Lys yakışıklı subay Phoebus’un nişanlısıdır... Çok zengin ve soylu bir aileden gelmektedir ve nişanlısına gelecek vaat etmektedir... Olaylar olunca, genç subaydan uzaklaşır... Esmeralda suçlandığında ise yeniden “yılan gibi devreye girer...” Subay olan nişanlısı Esmeralda’yı astırırsa kendisine geri dönecektir... Zaten Esmeralda’nın para için kendisini yaraladığından şüphelenen Phoebus bu teklifi kabul eder... Esmeralda tutuklanır, ölüm cezasına çarptırılır... Çingene dostları ve Quasimodo tarafından hapsedildiği zindandan kaçırılır... Ancak daha sonra Phoebus kamutanlığındaki askerlerin çingene mahallesini basması sonucu yeniden yakalanır ve asılmak üzere meydana götürülür... *** Her şeyi Papaz Frollo kurmuştur... Esmeralda’nın âşık olduğu yakışıklı subay Phobeus nişanlısının esiri olmuş, nişanlısı da ondan Esmeralda’yı astırmasını istemiştir... Güzeldir, ama bahtsız ve korumasızdır Esmeralda... Onu tek vücudunu siper edip koruyan kişi insanların tipinden korkup kaçtığı Quasimodo’dur... Quasimodo, Esmeralda’nın asılmaması için, velinimeti olan Papaz Frollo’ya yalvarır... Ama Frollo son teklifinde de kendisiyle beraber olmayacağını söyleyen Esmeralda’yı öldürtür... Bunun üzerine Notre-Dame’ın Kamburu Quasimodo kilisenin merdivenlerinden Papaz’ı iter, Frollo da ölür. Yıllar sonra yapılan bir araştırmada, görevliler ölülerin atıldığı zindanda birbirine kenetlenmiş iki ceset bulurlar... Bunlardan Quasimodo’nun giydiği kıyafet olan çürümüş bez parçası diğerinden -Esmeralda’nınkinden- ayrıldığında küller dökülür... Quasimodo’nun ve Esmeralda’nın külleri... *** Monica Belluci, Paris’teki evinde son röportajında “Güzel kadınların hiçbir zaman normal bir aşkları olmaz” demişti... Bu Pazar günü CD’ye “Belle” diye başlayan Esmeralda parçasını koyun... O müziğin korkunç kreşendolarında, Notre-Dame katedralini gözünüzün önüne getirin... Güvercinlerin dolaştığı banka oturup Saine Nehri’nin ortasında Esmeralda’nın dans ettiği kilesinin önündeki meydanı seyredin... Küllerin Cite’den, Saine Nehri’ne doğru savrulduğunu görürseniz eğer... Emin olun Esmeralda ile Quasimodo’nun külleridir onlar... Şimdi Esmeralda şarkısındaki kreşendoların arasından bir haykırış var yüreğimde... Ve ağlamak geliyor içimden... GÜZEL (BELLE) Quasimodo: (Notr-Dame’ın Kamburu’nun dünya güzeli Esmeralda için şarkıdaki sözleri) Güzel Adeta ‘O’nun için icat edilmiş bir sözcük bu O dans eder ve vücudunu açığa çıkarırken Uçmak üzere kanatlarını açan bir kuş gibi, Bense cehennemin açılıverdiğini hissediyorum Ayaklarımın altında Gözlerimi dikmişim çingenenin elbisesine Dua etmek artık ne işime yarar Notre Dame? Kim atacak ona ilk taşı? Dünyada olmayı haketmeyen biri mi? Oh Şeytan! Oh izin ver bana Bir kerecik dolaştırayım parmaklarımı Esmeralda’nın saçlarında.... * Phoebus: (Esmeralda’nın âşık olduğu ve güzel Esmeralda’ya âşık olan yakışıklı subayın şarkıdaki sözleri) Güzel Sizi büyüleyen iri siyah gözlerine rağmen Bu kadın hala bir bakire mi olacaktı? Kıvırtmaları bana dağları ve harikaları gösterirken Gökkuşağı renklerindeki eteğinin altında? Dülsine’m izin verin size sadakatsiz olayım Sizinle evlenmeden önce... Hangi erkek bakışını O’ndan alabilir ki Tuzdan bir heykele dönüşme acısını çekerken Oh Fleur-de-Lys Ben inancına bağlı bir adam değilim Toplayacağım Esmeralda’nın Aşk çiçeğini... * Frollo: (Esmeralda’ya âşık olan Notre-Dame Papaz’ının ağzından şarkıda söylenen bölüm) Güzel Şeytan mı ‘O’nda ete kemiğe bürünen Ebedi Tanrı’dan gözlerimi çevirtmek için? Kim koydu benliğime bu şehvetli arzuyu Cennete bakmama engel olmak için? İlk günahı taşıyor içinde ’O’ Onu arzulamak beni bir suçlu mu yapar? Bir fahişe, değersiz bir kız gibi gördüğümüz İnsanlığın Hac’ını taşır gibi oldu birden Oh Notre Dame İzin ver bir kerecik iteyim kapısını Esmeralda’nın bahçesinin... Engin semada saklı yasım gibisin göğe uzanan zirvede yasaklı başım gibisin onca zulüme cefaya pasaklı aşkım gibisin neye elin değse mutsuzluğu saçan gibisin inanasım var gezegen oyunlarına dolanasım var sevecen koyunlarına yemyeşil bağların var seven saklılarına neye değse elin mahveden şer gibisin ne karasında ne elasında bırakmazsın gözde fer bencilliğin ardında sendeki zavallığı güne ser bağ bağışlansa veremezsin bir üzüm birine ker neye elin değse kurutan har gibisin vur çanların ipine yarılsın kulak zarları duyan duymayan lekelemeye Esmeralda yı o bir güzel ama dokunamaz kimse atar zarları neye elin değse yok eden gibisin hiç fark eder mi papazı askeri yaveri komploların asil soyluları kaynatır semaveri vurun çalsın çanlar kalmasın duyan duymayan minareyi neye elin değse yıkıp geçen sel gibisin rakkase bir çingene dansında aşk ın etek uçlarında aşk ölüleri meşkin kıskanç damarlar yarılırken şaşkın neye elin değse koparan başı gibisin bir Qasimodo gerekli beni korumak için bizans oyunlarında yandı canım beni bırakın geçin kadınların şerlerinden pürü pak tene zulüm neye ellerini değseler deprem gibiler ..............................................EMA NOT:Bale sahnesi dekor ve kostüm işi zor bir olaydır .belki 50 belki 100 kişinin kostümü müzikle uyumlu dekorler ve müzik arası değişimleri dekorların bunlar hep plan program ve uzun kostüm kumaş alım dikim ve tasarımlarıyla geçer.Sevdiğim bir iştir.Bunca eser arasından Esmeralda ve Qasimodo beni etkilemiştir.İnsanların oyunları tezgahları ayırdıkları sevgilileri ...İnsanlığın bu tuzakçı yani demek ki 1830 lu yıllarda bile aynı imiş...Victor Hugo ya saygılarımla...EMA. |