sana bakınca
Başını dayadığında bir otobüs camına,
Giderayak düşündüğünde geçmişte kalanları, Kalbin ve beynin aynı ritimle çarptığında, Anlarsın beni, ne olmuş, ne geçmiş, ne bitmiş. Baktığında yola şöyle gördüklerin Tek başına kalmış kuru bir ağaç Tek bir umudu varmış,onu da yalancı bahar almış. Boynu bükülmüş yaprakları dökülmüş, Saçmış ona hayat veren topraklara Kendine borç bilirmişçesine. Baktığında yola şöyle gördüklerin Bacası tütmeyen harap ve bitap bir ev Başlangıcında umutlar besleyen, Bahçesinde çocukların gülüştükleri. Çocukça bir umut… Oysa şimdi bir özlem Bir hasret Yerine gelmeyen bir düş. Baktığımda sana şöyle gördüğüm Senin gülüşün Senin gözlerin ve ellerin Senin yanındayken, sıcaklığım Gözlerin gülerken, benim içimin gülmesi. Baktığımda sana şöyle hissettiğim Tek başına kalmış kuru bir ağaç Harap ve bitap bir ev İçinde umutlar besleyen Çocukça bir umut… |