Kargalara Kalan Dünya
Değil mi ki üzerinde dertsiz bir can olmayan sen!
İyi olsan denir miydi acep sana yalan dünya? Sultan edip yaşattığın Süleyman’a kalmayan sen! Bir ömürü bir hayale sığdırıp da çalan dünya, Bülbülü kafese tıkıp, kargalara kalan dünya. Neyine güvenem senin boranına, kışına mı? Kulu kula düşman eden bölüşülmez aşına mı? “Ruhuna Fatiha” yazan beyaz mermer taşına mı? Nice benim diyenleri mezarlığa salan dünya, Bülbülü kafese tıkıp, kargalara kalan dünya. Ne gün doğdun, nasıl geçti şu yıllarım rüzgar gibi, İlk zamanlar hoş göründün, sonra oldun ağyar gibi, Kimi sana kahpe dedi, kimi de kavanoz dibi, Kime güldün de bakayım yüzü soğuk yılan dünya, Bülbülü kafese tıkıp, kargalara kalan dünya. Aldatmanın alasını sende gördü cümle alem, Zorluğunu, çilesini sende gördü cümle alem, Ve şeytanın hilesinin sende gördü cümle alem, Dost görünüp düşman diye gönüllere dalan dünya, Bülbülü kafese tıkıp, kargalara kalan dünya. Nice günahlar taşıdın baş üstünde taç misali, Zengin ettin dolaştırdın kimisini aç misali, Kimine de umut verdin hak yerine baç misali, Her tarafı delik deşik, her bir yeri talan dünya, Bülbülü kafese tıkıp, kargalara kalan dünya. Her saniye bir köşende akan kana aldırmadın, Dert kuşanıp acı ile yanan cana aldırmadın, Her düşen bir tekme yedi ve sen buna aldırmadın, Tükenmedi mezalimin, azalmadı belan dünya, Bülbülü kafese tıkıp,kargalara kalan dünya. Önce sever sonra sana düşman olur dostun, eşin, Döken var mı senin için tek bir damlacık gözyaşın? Hani nerde söyle bana dost dediğin can yoldaşın, Nerde anan, nerde baban, emin dayın, halan dünya? Bülbülü kafese tıkıp, kargalara kalan dünya. Saltanatın senin olsun huzurumdan etme beni! Aldattığın kargaların arasına katma beni! Yıllarımı heder edip bir çukura atma beni! Çakıroğlu gönül vermez senin mülken, malan dünya, Bülbülü kafese tıkıp, kargalara kalan dünya. |