ARAF
haykırırsın feleğin sillesine söversin çarkına kaderine
yağar yağmur gökten boşalırcasına ıslanırsın sırılsıklam olursun ve üşür ellerin buz kesilmişçesine haykırırsın ta derinden neden neden diye ağlarsın durmadan feryat figan edersin dağlara kuşlara dert yanarsın haykırırsın seni senden seni benden alıp götüren zamana söversin lan söversin arabanın tekeline çarkına şoförüne bizi ayıran ne varsa haykırırsın nafile ne zaman geri gelir nede ben ne gök bizim artık ne de yer ne mezarımız bir ne de sevdamız ne çocuklarımız aynı kan ne de tövbemiz bir bize kalan ne cennete ne de cehennemde araftayız senin ile bir ömür ve ahir-u zamanda ne zaman gölgem vazgeçmiştir peşinden olmaktan güneş ve ay olması gerek en yüksek yerde iken olması gereken en iyi yerdesin araftayız senin ile bir ömür ve ahir zaman arafın kapısının yüksek bekçisi ile müttefik şeytanlarımız ile dosttuz olması gerek en iyi yerdeyiz nafile çapalama güneş ve ay gibi yorma vede koşma yakalıyamasın zamanı kıyametin olursun dünya misali cehennemini içinde taşır durursun ve nafile çapalaman haykırman acını dindirmez rezil ve rüsva eder acizliğin bize kalan ne cennete ne de cehennemde araftayız seninle bir ömür ve ahiri zaman kovulduk allahın dergahından ne alır bizi cenettine nede cehennemine hayvan misali dururuz seninle bir köşede doğmamış vede ölememiş bebek misali zikretme boşuna tövbe etme türbe türbe gezip de kabullen ve alış karanlık kaderine... araffın kimsesiz köşesinde |
Selamlar...