Ağabeyim!
İbtida sözlerime başlarım selam ile
Hak Esmasını bilen maharetli ağbeyim Ne desem, nasıl söylesem hoş bir kelam ile Sözü sohbeti seven mehabetli ağbeyim Hak ezelden yaratmış Eşref-i Adem gibi Elest bezminden ahdine sadık Adem gibi Adem dediysek değil, öyle her adam gibi Arifan içre bilen, marifetli ağbeyim. Cihana gelmişliğimiz arz-u hevamıdır? Mebusanlık deyu şöhreta bir davamıdır? Hicran içre kıvranuben söyle revamıdır? Her müşkül işi bilen şahsiyetli ağbeyim. Dağ dağa dayanır da, can cana dayanmaz mı? Gönlün gaflette mi nur-u aynın uyanmaz mı? Ciğerim neçe yanar, yüreciğin hiç yanmaz mı? Kor alevim sönmeyen hararetli ağbeyim. Hatırla dünü! Belki yarını da var amma Çal diyorlar “Sabır Makamı” da varmış amma Dilim ahrazmış, diyeceğim çok şey var amma Anla artık niyeten, ferasetli ağbeyim. Bigünahım diyemem defterimde çıkarsa Ağabeyimle biriz derim narı yakarsa Hayır-şer O’ndandır, büyük-küçük ne varsa Günahımı demeyen haysiyetli ağbeyim. Kimler geldi ve geçti, hani nerde pederin? Validen nerededir, sağ isen göster yerin Urban atlas olsa da, üryan kalacak tenin Ateşten gömlek giyen siyasetli ağbeyim Ne arzu, ne istek, meylim kalmadı heveste Ölmeden ölmek muradım, Ademim can kafeste Diyeceğin var mıdır derlerse, son nefeste “İLLA HU” söyleyuben, selametle ağbeyim. Şehr-ül Emin hem de meb’us dedim kul başıma “O sevdi diye sevdim”, kalsam da bir başıma Vaktin olursa yazdırıver mezar taşıma: “Şerefli bir Adem’dir.” Şefaatli ağabeyim. |