BAHARI GÖĞÜSLERKEN
BAHARI GÖĞÜSLERKEN
Suyu döven değirmenin sesinde Dolanıp akan dere, çuvala dolan un. Beraber bölüşülen ne çok demler var… Mutluluk saçar günü mayalayan sevgi Geleceği kınalayan pembe düşlerle Sil baştan yaşama, tutunmaya merhaba… Daha büyük umutların nadasında toprak Bulutların çözülmesini bekleyen tohum Yeşilin rengârenk şöleni için ilkbaharı Bekleyen dağlar, yamaçlar, ovalar bağlar… Soytarı vakitler doğurur kimi zaman Karanlık bastılar çöker vadilere Ürperir geceyi sabaha bağlayan şafak Testere dişlidir gelgit düşüncelerde an İkilemler serper sürümlük nadaslara Uykusuz sürmelenir sürmeli gözler… Yırtar karanlıkları keskin kılıçlı bir ses Şafak yavruağzı minik bir ceylan Dağların kekik kokusunu vermiş rüzgâra Mor sümbüller deste deste elinde Baharı göğüsler umuda açarken zaman. Yeni bir yolun yolcusudur kalabalıkta Gönlünde huzur motifli o ipek halı. Değirmenin yine suyla sevişmesi Buğdayın çığlığı, çuvala dolan un Nafakanın güller açtırdığı şafakta; O ipek halı, altındadır ayaklarının! Gülşen Şenderin 19-Mart-2014 – Çarşamba.( Bakırköy.) |