DUR!
Dur!
Duygularının ağırlığınca sar kalemini de Dur! Kelimelerin tükenmesin yokluk zamanı Yüreğinin alfabesi dökülsün elinden Her hecede tane tane umut sezilsin Sen, kaleminle sonsuzca öndesin Sona yaklaştığın zamanda Dur! Yılların harcattığı bedenini Yok etmeye yakınken Dur! Süzülürken yaşlar teninden Defterinde hissettir de Dur! Bu yolda vazgeçmemek edasıyla yürü! Sen kalemini kaybetmeyen ruhsun! Olurda bir gün bırakayım dersen İcraata geçmeden, Ölürcesine dur! Nefes sayın bittiğinde, Sonsuzluğa gömüldüğünde Tek hatıra eserinle Derin yaralar bırakta Dur! Güneş doğmadan daha Kucak kucağa yanlızlığınla Farkettirmeden kendini Sen değilmişsin gibi dur! Dimdik ol acılarla Acılarının ayazıyla Gün doğumuna şahit isen Karanlığa büründe Dur! Eğilmesin bileğin Düşmesin düşlerin Gözlerini kapattığında Sarılsın kaderine ecelin Sen, ecelini Sonsuzluğuyla bekleyensin Pes edeceksen eğer Geri çekileceksin! Adımların ruhunda Ruhunun sonsuzluğunda Yürürken yavaş yavaş Toprağa basarsan Dur! Sen yenilmeyen, Varlığıyla güçlenen Yokluğunda özlenen Vazgeçilmez bir ruhsun! Senin kalemin sonsuz Yaralar bırakacak daima Mutluluk solundaysa Hüznü anımsamamak üzere Dur! |
başarılı bir şiir, kutlarım.