SENİN YÜREĞİNDE BİLEDİM
Renklerin varsa bir dili.
Seni anlatır durur bana. Her bahar başlangıcında. Ey meçhuldeki sevgili. Pembesi, hayaller kurdurur. Mavisi, engin denizlerde bir katre sudur. Sarısı, anıların tozlanmış dünü. Kırmızıda boy vermiş aşkın sürgünü. Bütün renkler halaya durmuş. Ne muazzam bir yeryüzü düğünü. insan ne doğduğunu bilir, sevinçten. Nede öldüğünü. Sarılırım sımsıkı uzanıp toprağa. Seni anlatırım ağaca yaprağa. Seni bulmak için gitmem de gerekmiyor, çok uzağa. Sevgide uzaklığın hükmü sürmez. Umutsuzluğa boyun eğmez. Yalanlara tenezzzül etmez. Dolu dolu bir sevda şiiridir bu. Sevgısız bağda ot ta bitmez. Seven için zorluk, asla fark etmez. Karanlığımda bir yıldız bekledim. Hasretine küçük hayal parçaları ekledim. Çok zaman olmadı belki gitmem. Ben seni, ne çok özledim. Özleminle pervanelere döndüm. Yaşar gibiydim amma, Yaşarkende, defalarca kez öldüm. Hüzünleri küçük parçalara böldüm. Kor ateştim yanındayken. Uzaklaşınca, kurudu ateşim söndüm. Senden her uzaklaşmamda. Seni her unutuşumda. Çaresizlik büktü belimi, yine sana döndüm. Seninle, bazan yarın, bazan şimdi, bazanda dündüm Hasretin dondurduğu, soğuk gecelerede. Ayazınla kuşanmış, keskin bir hüzündüm. Yanındayken sıcağında eriyen. Güneş misali sımsıcak yüzündüm. Senin peteğinden yeni çıkmış bir baldım. Yaprağından koku alan çiçektim. Her damlada senin özündüm. Uzaklara daldığımda. Islak buğulu ela gözündüm. Sohbet meclislerinde bal dilin. Yalın ve gösterişşsiz, hakikatli sözündüm. Zaman içinde, nasıl oldu bilmem. Ayrı bir tende olsam da Senin ruhuna usulca büründüm. Geceye senin hasretinle yattım. Sensiz soğuktu gece,yapayalnız. Kendime, senin sesinde masallar anlattım. Kısacık bir sevda masalını. Kıraç yüreğimde, senin düşünle yarattım. Yokluğun sebepsiz çökünce üstüme. Bilsen nasıl özlemiştim, sesini Korkularımla başa çıkmaya çalışırken. Yanımda bir tutkulu yürek vardı. Birde, tutkuyu içinde barındıran sen Şimdi bırak herşeyi gel desen. Koşulsuz yüreğini önüme sersen. Ne çok sevinirim ah bir bilsen. Senden uzak olmanın yanık türküsünü. Birde benim sesimden dinlesen. Bir şarkı ahengiyle heyecana gelip dillensen. Ruhumu sevdanın oduyla beslesen. Uzaktanda olsa bir kez seslensen. Ne acılar son bulur. Ne hayyaller kurulur. Sadece sen, yürekten istesen. Kendi dalımda vucut bulan. Sipsivri bir dikendim. Sivriliğim dilime vurdu. Kendi bedenimde usulca tükendim. Azına razı olamadım, çoğuna eremedim Hiçbirşeyi, senin kadar sevemedim İçimdekileri inatla sustum. Sana bile söyleyemedim. Yokluğunun ıstırabıyla mum gibi eridim. Sendin, en büyük derdim. Bir de sevdadan korkan kendim. İnansam bana olan hislerine. Uykularımı en tatlı yerinde bölerdim. Yıldırım kadar hızlı, Rüzgar kadar sert dönerdim. Tüm geçmişi bir kalemde gömerdim. Üzerine ılık bir bahar gününde. Senin kokunda çiçekler ekerdim. Çiçekleri taç yapar. İpekten şal gibi saçına örterdim. Miniminacık bir hayal kurardım. O hayalin içindeki akan pınarda. Geçmişin günahlarını yıkardım. Bu gece yıldızlar sönük,renkler kördü. Deniz hırçınlaştı,yalnızlığa köpürdü. Güçlü bir rüzgar esti. Rüyalarımı ikiye böldü. Yürüdüğüm iki başlı bir yoldu. Yolların sonu uçurumlarla doluydu. Uçurumların dipleri Cehennem ateşi kadar korluydu. Yıldızsız gecede sesimi, bir o duydu. Tan yeri ağardı sesler kesildi . Perişanlığım aydınlıkta daha bir belirdi.. Yoktun sen, sandım bu yürek delirdi. Sussuz ağaçlar misali kurudu. Börtüsü böceği kuşu kurdu. Hepsinin bir mekanı vardı. Rahattaydı hepsinin yurdu. Senin yokluğun beni erkenden soldurdu. Yalancı bahar gibiydi hayalin. Daha çiçeğe bürünmüşken yüreğim. Vakitsiz gelen sevda ateşin. Hamken, meyveye durdurdu. Şu kısacık hayatta, seninle öğrendim. Çiçeklerin susuzluktan değil, sevgisizlikten solduğunu. Acının kimi zamanda, ilaç olduğunu. Yaraların şefkatle kaybolduğunu. İnsanın severken, hayatla dolduğunu. Senin düşlerinle öğrendim. Bu hayata senin gözlerinden bakınca. Daha bir yaşanır buldum. Daha bir çoşkuyla sevdim. Kuşların o pür telaşının. Güneşin karşılıksız ışığını sunuşunun. Böceklerin soluksuz dolaşışışının. Gizli sırlarına erdim. Korkularımla, soluksuz bıraktığım düşüncelerimi. Ortada bırakıp,saklandığım kelimelerimi. Paslanmış, hislerimi Senin yüreğinde yeniden biledim. Seni düşündüğüm bu akşamda. Çalan tüm nağmeler ikimizin olsun. Boşalan kadehlerimiz şiirle dolsun. Saksıdaki menekşe, nergis, lale. Gözlerinin altında büyüyen hale. Ümitsiz gecelerimizin üzerine meze olsun. Bu gece bizim gecemiz artık. Sessiz kahkahalarımızla dolsun.. Masadaki lambalı radyoyu aç. Kürdülhicazkar makamı bir çarkı çal. Sözlere hacet yok. Hayatımızdan kısa bir bir kesit al. Sessizliğine bürün öylece kal. Bu gece beni sevdaların kıyıllarına sal. Bu gece senle başlayan bu küçük masal. Hiç susmasın, sevgilerle dillensin. Sakın sessizliği bozma. Yüreğim, yüreğinin kıvamıyla demlensin. Neriman’ a |