SoNuM
SONUM
Gelmeyen fakat hiç bitmeyen duygu patlaması İstemez miydi o güzelim rüyaların sessizce ağlaması Düşünmeden yazan bu yazarın hiç mi yok arkadaşı Şeytanın verdiği gülü reddetmeden alan düşündürür darası Gülmekten yorgun düştü her bir düş yanılması Çıkamadığı bunalımları var gerekir onları anlaması Sözlerinin her birinde kaleminin yutkunması Sayfalara birkaç damla yaş düştü daha da ağlattı mürekkebin dağılması Bezginlik derecesinde yaşadım ben bu iğrenç hayatı Tattım onca tatmamam gereken o iğrenç tatları şirlerimi yazmaktan bıkmadım sevdiğim tek tadı Gözyaşlarımın arasında sitem kol geziyor nerde onun ağlayanı Bırak be onca savurduğun hayasızca falanı filanı Skor sende mi bende mi artık unuttum bunları Sulu boyayla boyadım bu hayatımı renkli renkli Yavaş yavaş akmaya başladı yok artık onun resmi Ferhatın şirini görmeyesi geldi Ne yazıktı onca resim sanki hiç yapılmamış gibi silindi Rüzgarlarla gözyaşımı silmeye çalıştım kaldı yüzümde kiri Silüetini unuttuğum onca insanın nerde bana eli Karmakarışık nacizhane bir ruh bu Düşünmedim ki hayatımı aklım duruldu Hayatımda çiçek dediğim herkes soldu Koptu hayat ipim en kalın yerinden galiba bu SONUMDU!!! |
renklensin sonun.
saygılar