ZAMAN, DERMAN VE FERMAN!
Bir dirhem baldı aşk,
Bir çeki odun çiğneminde! Aft sızısıydı damakta kalan. Toplu iğne başı kadardı yara, Hiç açılmasaydı vara! Mevsim de, tetikledi belki, Yetimliğini yüreğin, Tam kıyısındaydı can ,esfele safilinin! Sevgili kuluydu belli ki, Yaradan’ın! Biliyordu, Levhinde yazılı suçunu Adem’le Havva’nın. Bir ayağı eşiğindeyken Cennet’in, Dibini de görüyordu Cehennemin! Yaradan, Günaha meyilli iblisin elini, çekip aldı sırtından! Allah’tan, kafası karma karışıktı. Yüreği katran kazanında pişikti. Bal ve keçi boynuzu! Sindirim sistemini bozdu, aşkın! Zaman, derman ve ferman! Terazinin bir kefesini kayırdı. Diğeri darma duman! Yüreği cayır cayırdı! Vicdan, kangren! Uzattı ellerini, " Al " dedi, " al " ederini, Müşfi, yüreğin bedelini! Çimen gözünün karasından başı döndü. Yüreğini bin parçaya böldü. Gözünün ışığı söndü! Korkudan dizlerinin bağı her çözüldüğünde, Sığındığı köhne damı düşündü ’ Arkasını döndü, Yürüdü! " Tüm vebalini yükledim omuzlarına, Gönül rahatlığında, Yürümedeyim, Pıtıraksız yollarda " dedi. Tek yönlüydü yol. Omuzlarında çelikten bir kol! |
her zamanki gibi yürek sesin
çok şeyler anlatır meleğim dilerim beğenirsin bitanem
spriz olsun istedim sevgiler bırakıyorum güzel yüreğine