Kalbe bir ateş düşünceArtık Söyleyecek sözüm yok sana Beni benden alan aşk benimle oldukça Ruhumu meftun eden sevda vefayı anlatınca Sen ister anla, istersen yaşama, aşka yabancı olunca Dünya dönerken, tekâmül devam ederken sen kalırsın tek başına Kaybetmek Basiret ve sezgiyi yaban görmek Zanları beslemek, kuşkularla nazar etmek Sevgi ve muhabbeti göreceli hasretmek, imtina etmek Bilinçaltını yeniden inşa etmekten çekinmek ve vehimlerle gitmek Karar verememek, endişeler ve çekinceler derdiyle ömrü heba etmek Zahiren Adam gibi bir suretin var Gam ve keder haline yansımış istemediğin kadar Edep ve irfan sahibi olmak, halde yaşamaktır, aşkı ar Kar, suhuleti ve bereketiyle yağar, her an nasip içinde yatar Sevdası olmayan, firkate kanmayan bilmem ki nasıl bir ibretli nazar Seni suçlamak Sitem edecek kadar bel bağlamak Her lahzaya umutla sığınmak, acabalardan arınmak Hüsnü hal ile murat içinde yanmak, samimiyete adanmak Düş ve hülyaların limanında nefes almak, latif bir hazla ufka bakmak Hakkım değil miydi, korkuların esiri olarak kırıp, yıkman mı sana yaradı İnsanız işte Kalbe bir ateş düşünce Kendi ekseninde hissiyatı türap edince Akıl tutulması başlar, gönül coşar, lirik bir hal yaşar İçimde mi saklasaydım, bin naz ile etrafımda kıvrandırsaydım Sabah akşam uykusuz kalmana göz yumsaydım, fedakârlığı bıraksaydım Yalnızlığın Sadrında, gecenin bağrında Mısraların arasında, şiirlerin hasret şafağında Boyun büküp sabırla, gözyaşlarını döküp sızıyla, hayıflansaydım Sen ne kadar umut etsen ve heveslensen de görmezden gelseydim Yaşadığım acı ve kederi bizzat senin yaşamana rıza gösterip, üzülmeseydim Ümit verdin Samimiyetine kefil gösterdin Sadakatini teslim etmemek için niçin direndin Nasıl bir şüphe ve zannın içindeydin, sual dahi etmedin Her bakımdan kendini cazibe merkezi zannettin, mahkûm edecektin Garip bir hayat felsefesiyle sürünmemi ve ömürden geçmemi isteyecektin Mustafa CİLASUN |