SIR
sırrın yüküne yorgun karanlık
hangi uykuya dalsam karabasan kalemi kırık bir sevda ötesinden dökülür yıldızlar kırılır ayışığı damla damla gözyaşıyla suya alev dokunur dilim lâl söyleyemem adını. solmuş bir nefes göğsümde sevda sorgusuz bir şiire dökülür tel tel saçların hangi yarayı kanasam tuz acısı dilimde adın sus düşer payıma yine her dem yine de eremez sırrına bu sancının... bu da böyle olsun iki satır arası ömrüm ellerin niyetine ŞAHBEYİT FATİH ŞAHİN IŞIK |