Gürültüyü duyan geliyor Bir ışık yanıp sönüyor Gönlü bol bir adam suçluyor ucuz bir sevinci Okullar tatil edildiği için On milyon öğrenci uyuyacak şimdi Pazar günü ölülere emanet edildi çünkü Şimdi yüzünün kıvrımlarından yola çıkarak Yeni bir maceraya başlanabilir umudu Kalbin ısrarıyla ayyuka çıkıyor Renklerin lekesini silmek yine beyaza düşüyor Biz evleri olan yalnızların derdindeyiz Yani çok sosyetik kelimelerimizin çerçevelendiği Değerli mutluluklar arıyoruz diyor kahpe bir şair Sokağın hızlıları yerde bir duayı sürüklüyor Elin gavuru mastürbasyon yapıyor Kirlenen iyiliklerin ana avrat vitrine konulup İşte niyetimiz bu gerçeklerdir diye susanlara
Kanıtları yok edilmiş matemlerin üzerinden Daha yıl geçmeden asırlar tabutlanıyor Her şey kaçıyor gürültünün olduğu gözlerine Her şey iyi sayılacak sağlık selamet dilenecek Ve senin ellerin elleri olmayan bir hükümlüye verilecek Haklı bir cin-ayet işlesin de hükmünü hak etsin diye Yeni bir gün sehpaya çıkarılıp hedefe konulacak Bu mesafeden ölüm bile vurulur diyecek Ölüm bile korkudan yeniden ölecek Alnının çatından yediği kelimeyle Ben şarkının içinde ima edilen tınlamayı sahiplenip Kılı kırk yaran bir mutluluğu sıçratıp kanımdan İşte o kelimeyi ağzımın mavzerinden ateşleyen olacağım Diye suskun bağırıyor kendi içine
Gürültüyü duyan geliyor Acının çığlığı kadar çığırtkan değil sanılıyor Bir aşkın enine boyuna yazılıp çizildiği kağıdın Kararlı bir el tarafından yırtılışı İçinde ki kelimelerin canı yok Gözü kulağı kalbi sesi soluğu yok sanılıyor Kafası koparılarak idam edilenden farkı yokmuş gibi İçinden akıp gelen kanın Fışkırıp duvarlara sıçrayan şiir olamayacağı sanılıyor Ah ölümden medet umarak ölmeyi murad edenle İçinden fışkıracak şiir için aşkına ayrılık katanın Derdidir aslında bu gürültünün sebebi
Şimdi ben geliyorum Gürültünün son sahnesinde Bir fısıltı gibi iniyorum yeryüzüne Sağırın işiteceği körün göreceği menzile girdiğimde Yani kalbin sustasından açılıp aklın sesiyle söylendiğimde Dili damağı kurumuş her dün gibi değil ama Ağzından tükrükler savurarak konuşan bir umut gibi de değil Şuan bir neyin üflendiği soluğun içinden akarak Ruhun resmedicisi renklerin en beyazını giyinip Eli kılıç tutan gözleri ok atan bir cehdle Bu münzeviliğin her yerine Değecek bir tövbeyle Ben geliyorum Gürültüyü duyan var mı
Ben gelmişsem her şey yeniden başlar Yaratılışı olurum cümle alemin sadağındaki harflerin Gürültüyü duyan gelir Arzdan arşa ne varsa içinde gelir Gelmesi muhtemel olan mesela bir ayının ayaklarıyla Kaba saba bir öfke gelir Kaşığı dolsun da karnı doysun diye bir açın Ebubekir sıfatında bir cömert gelir Gelen gelir gelmeyen kendi bilir Ama asla kendini bilemez
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Gürültüyü Duyan Var mı? şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Gürültüyü Duyan Var mı? şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.