Mahşeri Aşk
Mahşeri AŞK
Ne yapıp etsem de anlatsam, İçimde yanan sonsuz ateşi bilmem ki. Reklâmını da yapmak istemem Mecnun gibi. Her an katlanarak büyüyen bu aşkın. İşte bak ve gör, Bu adam bilesin ki sensizlik garibi. Meclis-i aşk kurulursa bir gün eğer, Tüm kurul üyeleri hakkımda ittifak edip, Tüm zamanların en güzel aşkı bu aşk, Aşığıysa bu adammış meğer derler. Nesillere beni lanse ederler. Zira; Şiir denince güzellik, Güzellik denince sevda, Sevda denince; Sen gelirsin aklıma... Dağ denince yükseklik, Yükseklik denince doruk, Doruk denince; Yine sen... Sen aklımda, sen; aklımın doruğundasın. Denizler kadar aşılmaz, Ufuklar kadar varılmaz, Periler kadar sarılmazsın... Bir gün; Denizler kuruyacak. Ufuklar varılır olacak. Peri kızı, Sarmam için yalvaracak... Hayran olup bendeki sevdaya, Ama sen, Ne beni anlayacak, Ne de bu sevdayı kavrayacaksın. Öldüğümü duyunca, salâsıyla imamın, Büyüklüğünü anlayacaksın, Yüreğimdeki sana olan bu aşkın. Kaldırıp ellerini, başlayacaksın duaya, Mahşerde görmek için... Oysa bilesin ki ey yâr, Bilesin ki; ey tek bir dünyaya sığmayan SEVDA, Yüreğimdeki bu sızı; Dinmeyecek. Yarışsa şahsıma vuslat için, yüzlerce Huri Kızı. Herkesin kendi derdine düştüğü o an bile, Seni bekleyeceğim.. Mustafa EROL 06. Nisan. 2014 Manavgat / Antalya |