Afakı sönmüş beden buz kesmiş yalnızken…Sala verilmeye başlamıştı şerefelerden Bir hasretin feryadı gibi derinlerdendi Ruh iştiyaka geçip, kalp rikkat halinde Beden her yönüyle vecdin inhisarındaydı Peki, müezzin efendi neler söylüyordu Niçin selatü selam getirmeye adanmıştı Cuma’nın o kutsiyetinden mi olmalıydı Neden bu gün diğer günlerden farklıydı Hangi suali sorsam bin hüzün başlıyordu Her bir nefes ne çok farklı düşünüyordu Rivayetleri hikâye etmeye gayret ederken Muhakeme etmekten, imtina ediyorlardı Garip bir, his hissiyatımı kuşatmıştı aniden Ne sahranın, nede ummanın şehri kabilken Her lahzada musalla taşında bekler can iken İşitmeyen, hissetmeyen kalp taşımak ar iken Orada sukut etmiş naşa temaşa ettim birden Ne umut, ne heves, ne heva yanında yokken Afakı sönmüş, beden buz kesmiş, yalnızken Cemaat hak telaşında adet üzere tanımazken Ya Rab, sen bilirsin, sahip ve mağfiret edensin Rahman, rahimsin kulun zafiyetlerini bilensin Aczi yet bizimle, nefs her an tetikte hata bizde İrade bahşettin, azim, şevki ihsan ettin bizlere Mustafa CİLASUN |