bir nidaydı ki yankısı kustu ırak bir kuytudan ötelerinin bilinmez giz diyarından nidayı duyan sadece bilinenlerdi kutsal oylanmışlardan ve onu tek bir kişi duyup hissedebilirdi niyetin paklığında kalbi pak olan
ve bu asırların derinliğinin bir hikmetidir bir hayal gibi taşır rüzgar onları kulakları sağır edercesine çınlatıp durdu adeta bir kasırga nida yıkıp geçti benliği ruh kazıldı en derinine kadar
boynun da tasması ile çekiliyordu uçurumun dip ucuna kadar ne olabilirdi ki onu sürükleyip getiren? her günün batışındaki sır perdesiydi yeni güne ulaşan doğuşuna yakın çekimlerin özüne hükmü yaratılışın hikmetinde saklıydı
Neyi sorgulanıyordu beklenen kimdi? nefsin çıldırışını dindirmek için miydi? Yoksa vicdanın isyanını söndürmek için miydi?
Lâklâka vardı tıs yoktu yıkan kelimelerin hızı vardı ama ortada bir arpa boyu gidebilen yoktu Bir his yumağı vardı Ama sağır bir vaka yaşanıyordu Abislerden geldikçe ses yankı buluyordu ama bir çarpış yoktu sessiz ve sakince ruhların kapışmasıydı bu
gözyaşlarıyla dolu avuçlarını bir anlık da olsun kaldırdı göğe doğru bu yağmuru sevap dağıtılırken kopuk vicdan doğuruyordu rüzgar silip götürüyordu adeta kah kanayan bir yaraydı kah dalgaların sahili temizleyişi gibiydi vicdana emanet edilen damlaların gevşek bir dokunuşuyla seslendi tüm yüreğiyle affedileceğinden emin…
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Bir Kumrunun İbadetini Andırıyordu Durgunluk… şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Bir Kumrunun İbadetini Andırıyordu Durgunluk… şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
gözyaşlarıyla dolu avuçlarını bir anlık da olsun kaldırdı göğe doğru bu yağmuru sevap dağıtılırken kopuk vicdan doğuruyordu rüzgar silip götürüyordu adeta kah kanayan bir yaraydı kah dalgaların sahili temizleyişi gibiydi vicdana emanet edilen damlaların gevşek bir dokunuşuyla seslendi tüm yüreğiyle affedileceğinden emin…
(03.04.2014) AZAP…
Yüreğinize ve kelamınıza sağlık,inciler dökülmüş gönül kaleminizden,Allah'a tamteslimiyet gösteren gerçekten inanmış gönüller her zor durumlarda bile Yaradanına secdeyi bırakmaz çünkü düşünür ki ne kadar secde etsem bir göz nimetinin şükrünü eda edemeyiz.çok az şükrediyoruz.selam ve dua ile..
o nida doğrudan kesildi ama dolaylı olarak nefis kafesinde soluğu kesilmemiş her ruhun duya bileceği şekilde devam etmektedir.......... mana derinliğinde çok güzeldi............. selam ve saygılarımla
Ustam yine kaleminizden neler akmamış ki bu dost sayfaya.İyi ki varsınız ve bizler iyi ki bu güzel eserlerinizi okuyabiliyoruz.Kutlarken saygı ve selamlarımı bırakıyorum.EMA
bir nidaydı ki yankısı kustu ırak bir kuytudan ötelerinin bilinmez giz diyarından nidayı duyan sadece bilinenlerdi kutsal oylanmışlardan ve onu tek bir kişi duyup hissedebilirdi niyetin paklığında kalbi pak olan
ve bu asırların derinliğinin bir hikmetidir bir hayal gibi taşır rüzgar onları kulakları sağır edercesine çınlatıp durdu adeta bir kasırga nida yıkıp geçti benliği ruh kazıldı en derinine kadar
boynun da tasması ile çekiliyordu uçurumun dip ucuna kadar ne olabilirdi ki onu sürükleyip getiren? her günün batışındaki sır perdesiydi yeni güne ulaşan doğuşuna yakın çekimlerin özüne hükmü yaratılışın hikmetinde saklıydı
Neyi sorgulanıyordu beklenen kimdi? nefsin çıldırışını dindirmek için miydi? Yoksa vicdanın isyanını söndürmek için miydi?
Lâklâka vardı tıs yoktu yıkan kelimelerin hızı vardı ama ortada bir arpa boyu gidebilen yoktu Bir his yumağı vardı Ama sağır bir vaka yaşanıyordu Abislerden geldikçe ses yankı buluyordu ama bir çarpış yoktu sessiz ve sakince ruhların kapışmasıydı bu
gözyaşlarıyla dolu avuçlarını bir anlık da olsun kaldırdı göğe doğru bu yağmuru sevap dağıtılırken kopuk vicdan doğuruyordu rüzgar silip götürüyordu adeta kah kanayan bir yaraydı kah dalgaların sahili temizleyişi gibiydi vicdana emanet edilen damlaların gevşek bir dokunuşuyla seslendi tüm yüreğiyle affedileceğinden emin…
(03.04.2014) AZAP…
Yüce Allahı sevmek ve ona layık olabilenlere ne mutlu şiirinizi kutluyorum.Puanım tam.Yunus diyarından selamlar.
bir nidaydı ki yankısı kustu ırak bir kuytudan ötelerinin bilinmez giz diyarından nidayı duyan sadece bilinenlerdi , candan tebrik ederim çok anlamlı bir eser
manevi hazla kaleme alınmış derin bir tasavvuf şiiri. özünde yaratıcıyı hisseden gönüllerin duyguları mısralarda. etkili anlatım ve güzel bir eser. kalemine sağlık dost
İnsanoğlu Yarada Kulluk yaparken her türlü sınavdan geçer. Bazen çok hızlı bazen yavaş bazen anlamadan bazen se çile çekerek... Şiir çok anlamlıydı ... Tebrik ederim. Saygıyla...
Düzeyli usta kaleminizden yine en çarpıcı gerçekler, anlamlı ve haklı, güzel yürek ürünü hasıla ve yansımalar düşmüş hepimizin payına. Yapabildiklerimizle övünemiyorsak, yapamadıklarımızla yerinebilsek bari. Hata ve kusurlarımızın nerelerden kaynaklandığını arayıp bulsak, yerinmelerimizde o nisbette azalacak Uyaran, sarsan yetkin kaleminiz susmasın. Sonsuz selam ve sevgilerimle taktirlerimi sunuyorum değerli şair sayın Atmaca kardeşim size. Kemal polat
Lâklâka vardı tıs yoktu yıkan kelimelerin hızı vardı ama ortada bir arpa boyu gidebilen yoktu Bir his yumağı vardı Ama sağır bir vaka yaşanıyordu Abislerden geldikçe ses yankı buluyordu ama bir çarpış yoktu sessiz ve sakince ruhların kapışmasıydı bu
gözyaşlarıyla dolu avuçlarını bir anlık da olsun kaldırdı göğe doğru bu yağmuru sevap dağıtılırken kopuk vicdan doğuruyordu rüzgar silip götürüyordu adeta kah kanayan bir yaraydı kah dalgaların sahili temizleyişi gibiydi vicdana emanet edilen damlaların gevşek bir dokunuşuyla seslendi tüm yüreğiyle affedileceğinden emin…
Lâklâka vardı tıs yoktu yıkan kelimelerin hızı vardı ama ortada bir arpa boyu gidebilen yoktu Bir his yumağı vardı Ama sağır bir vaka yaşanıyordu Abislerden geldikçe ses yankı buluyordu ama bir çarpış yoktu Yavaş ve usulca Ruhların kapışmasıydı bu güzel yürek güzel kalem değerli kadim dost kıymetli şairim nur ol çok güzel bir şiir okudum kutlarım.
Lâklâka vardı tıs yoktu yıkan kelimelerin hızı vardı ama ortada bir arpa boyu gidebilen yoktu Bir his yumağı vardı Ama sağır bir vaka yaşanıyordu Abislerden geldikçe ses yankı buluyordu ama bir çarpış yoktu Yavaş ve usulca Ruhların kapışmasıydı bu
gözyaşlarıyla dolu avuçlarını bir anlık da olsun kaldırdı göğe doğru bu yağmuru sevap dağıtılırken kopuk vicdan doğuruyordu rüzgar silip götürüyordu adeta kah kanayan bir yaraydı kah dalgaların sahili temizleyişi gibiydi vicdana emanet edilen damlaların gevşek bir dokunuşuyla seslendi tüm yüreğiyle affedileceğinden emin…
Mükemmel bir şiir Yüreğinize gönlünüz ve de usta kaleminize sağlık Ağabey selam ve saygılarım çokca
Selam... Sevgi... muhabbetlerimle..........