Meltem yeli
Tatlı, tatlı esip duran meltem yeli.
Sen ne kadar esersen es, Yine de fayda etmiyorsun, can sıkıntıma. Görmüyor ‘musun olanları, Ulu orta olup bitenler, dokunuyor kanıma. Ah meltem yeli, Bahar kokarak mis gibi esiyorsun’ da ne güzel Yine ‘de senin gücün yetmez,içimdeki esen fırtınalara. Gönlümü ne kadar, almaya çalışıp dursan da, Saçlarımı okşasan’da, Senin isteğinle, içimdeki sıkıntı gider sanma. Ey meltem yeli. Saçlarımı okşayan sen bir taraftan, Ağaçlardaki, ötüşen Ruhumu dinlendirmeye çalışan kuşların sesleri bir taraftan Beni teselliye çalışsanız’ da boşa. Çünkü benim, Değilmi’ ki olup bitenler, gitmiyor aklımdan. Ey tatlı, tatlı esen meltem yeli, Güneşin doğduğu, Yüzlerime vurduğu yerde, karanlığın içine itilmişim ben. İkiniz bir olmuş yüzlerimde sevişip, beni güldürmeye çalışırken Bense çıkamıyorum, bunca pisliğin içinden. Söyleyin meltem yeli ve seninle yüzlerimde sevişen bahar güneşi, Madem’ ki her şey güzleldi ve bahar güzeldi, Bunca pislik bunca çamurluk neden. Ey şeytani hayaller, girmeyin hayallerimin arasına. Sattılar görmediniz’ mi bizleri beş paraya. Nedendir söyle, Hokkabazlık yapıp düşüncemi değiştirmeye beni güldürmeye çalışman. Ey şaşkın bakışlı canımı sıkan şeytan uğraşma, Benim gemilerim yok’ ki Kara denizde, otursun karaya. 02 Nisan 2014 Ahmet Yüksel Şanlı er |
Ve...bakıp bakıp bir anlam veremediğiniz gibi, bir gün geliyor bu kervana katılıyorsunuz..
Dünya zalimleşmiş...Hırsızlık normal hale gelmiş.İnsanlar bir oraya bir buraya savrulup duruyor...
Yüreğine sağlık Değerli A.Yüksel hocam.