Sen Şerefli İnsanların Abidesiydin Ey Diyarbekir
Bereketli topraklarının bilinmiyor artık kıymeti,
Ne hikmetse kimse birbiri için çekmez olmuş küçük bir zahmeti. Uzaklaştık uzaklaşabildiğimiz kadar birbirimizden, Azaldıkça azaldı üzerimizden şanı yüce Allahın rahmeti. Sende doğan, sende yaşayan şeref abidesiydi, Diyarbekirli olmak en manidar paha biçilmez hediyeydi. Benim ben diyenlerin meclisinde, Diyarbekirli insanların içinde en muhteşem seviyeydi. Meydanlar ne idüğü belli olmayanlara kalmış, Gerçek Diyarbekirli derin düşüncelere dalmış. Diyarbekir aşkıyla yanıp tutuşanların asil yürekleri, İstemeden yad ellere muhacir olmuş. Diyarbekirlinin sıkıntılarını yaza yaza bitiremez hiç kimse, Tarihe mal olmuş olaylardan çıkarılmıyor artık kıssadan hisse, En kutsal değerler bile yapaylıklara bürünmüş Kalmamış ahde vefa, dost bildiğin yüzler bile olmuş sahte. Diyarbekirli, kendi öz yurdunda olmuş bir garip, Kimsesiz dul ve yetimlere olunmuyor artık eskisi gibi sahip. Kitapların yazdığı dostluklar fellik fellik aranır olmuş, Kalmamış neredeyse Yüce Allahın ipinden başka tutunacak sağlam bir ip. Gerçek Diyarbekirli hak etmiyor bu olumsuzlukları bence, Cadde ve sokaklarda çok rastlanır olmuş kendini bilmeyen ahlaksız gence. Eskiden dertler en kısa zamanda şifa bulurdu , Zira her şey Allah rızası için yapılırdı insanlar birbirlerini sevince. Binbir nimet içinde olmasına rağmen, Diyarbekirli olamıyor artık mutlu, Benim ben diyen Diyarbekirlinin suratı asık yarınlarından değil umutlu. En fakiri bile yaşarken neşe ve sürurluydu, Diyarbekirliyim denildiğinde akla gelirdi insanın mert, babayiğit ve gururlusu Bataklığa düşen bir insanın çırpındıkça batması misali, Yaman oluyor her geçen gün Diyarbekirlinin hal ve ahvali. Anlaşılmaz olmuş Diyarbekirli, kendi yurdunda kalmış bir başına, Yaşadıkça yabancılaşıyor kendi öz vatanında oluyor daha çok dertli. 02/Nisan/2014 |