BEKLEMEK
Beklemekle geçti, çok an çok fasıl
Beklediğin nedir, kim , niçin nasıl Beklemeğe değen, nedir ki asıl Çoğu zaman bekler, bilmeyiz neden. Zaman çağlayanı akar bilmeden… Vakit geçmez deriz, geçse ne olur, Vakit tükenince, kim neyi bulur. Kimi beklemekten artık yorulur, Ben gideyim artık, der o gelmeden Zaman çağlayanı akar bilmeden… Beklenen neşe mi, zevk mi, sefa mı Ümitsiz bir düşten gelen cefa mı Çoktan ölüp gitmiş, bir son vefa mı Bir hayal beklersin, bir düş ölmeden Zaman çağlayanı akar bilmeden… Belki de bir gece sahilde ay’ı Ya da bir dalgalı derya da kıyı Ya da bir ahbabla muhabbet çayı Beklersin bir dostla kavil kılmadan, Zaman çağlayanı akar bilmeden… Ya ah ın tükenmiş, vah ın yakıyor, Ya nice dostların, hep yad bakıyor, Gönül dert çekmekten artık bıkıyor Bir tebessüm bekler durur yılmadan Zaman çağlayanı akar bilmeden… Ey Bülbül iyi bil, samanı sapı Dünya dedikleri bir çürük yapı Gel Hakka ram ol sen, yok başka kapı Hazır ol da bekle, ecel gelmeden Zaman çağlayanı akar bilmeden… |
Değerli üstad,
Bu kadar mükemmel nasıl yazabiliyorsunuz ?
Bunun sırrı ne acaba ?
Şiir de bir çağlayan gibi aktı geçti. Çağiltılı sularına kapıldık seve seve...
Kutlamalar yetersiz bu şiire.
Sonsuz saygılar...