Küflenmiş Nağmeler
Eskiyi dinlerim ben küf kokulu
Tozlu plaklarda eski aşkların İhanetlerin ihtirasların kokusunda İmtiyazların isyanların tınısında Eskileri dinlerim sanatın mezopotamyasında Sayfa aralarında unutulmuş nice hatırlar Tozlanmış eskimeyen gül çiçek kuruları Ya da hasretle yazılmış iki satır mağme Eskiyi okurum ben küflü kokularla Sarı sayfalarda tarihin nice aşkları Eskilerin sevda anlayışları Ne kadar da farklı bugünden? Ne kadar da ince ruhlu beyzadeleri? Nerede şimdi o küf kokulu sayfalar? Okunmaya anlaşılmaya hasret kelimeler Yıllanmış şarap gibi tatlı tınılar Nerde o inleyen nağmeler? Kahır mektupları ? Günümüzün yitirilmişliği sarmış her yanı Bilen yok duyan yok gören dinleyen duyan yok! Eskiyi dinlerim ben küf kokulu Tozlu plaklarda eski aşklar Yıpranmış sayfalarda ihanetler Ya da ihanet olarak bilinmeyen masumca sevdalar Nerede bilenimiz görenimiz var mı ?..." |