MISIR LAHİTLERİNDEN ÜFLENEN BÜYÜLÜ TILSIMLAR ANNUİT CEOPTİS
Devam etti sözlerine
görmediğim şeylere inanmıyorum insanlarıma faydası olmayan larada ve gördüğüm insan elinden oyma heykel olanlara asla bir şey aradığımda yok kendimi ayni bir dal parçası gibi yontup ucu keskin bir ağaç keskisi bir de falçata ile biçimlendiriyorum tek inanışım insan güçlü olanı zayıf karşısında dim dik olmayı amaçlayan şimdi gülüyorum bana hayat bambaşka yüzü ile akarken görmen gerekmez dedin peki nasıl görmediğim şeye yalvaracağım beni yargılama yine bak sakın benim insanlarım hep azap içinde yokluk denizinde açlıkla kıvranırken şükür mü edeceğim bir de söyle ha kime ve neye? evet arayış içinde olan şu ruhum ile bedenimi ellerine geçirdiler hem de bilerek en zayıf bir anımda soğuk bir taşın üzerinde çırılçıplak beyaz ince başlıklı bir pelerin ile yatırıp üst üste gelen iki üçgeni bedenime çizdiler sonrası beni kesecekler kurban edecekler diye bekledim bir an sonrası hayat başka yüzüyle ağırladı bol sıfırlı çeki alırken sol elimi kutsal üçgen Siyon yıldızı Heksegram ona bastırdım bedenimde ömür boyu çıkmayacak olan bu amblemin ilk üst kısım dişi su diye açıkladılar,diğeri ateş gizem uyum karşılarında ise hava ve toprak dediler eski tarih Simya bilimindeki tılsım mış bu eski çağlarda büyücüler kullanmış şimdi ise bu gibi tarikatlar ve para baksana elimdeki doların köşesine altı köşeli yıldız var,ve İsrail bayrağı adı Davud yıldızı bende silinmeyecek artık gör bak altınlara boğulacağım bu yıldızlar kaosun dip karanlıklarından harekete geçen tek şeyi açıklıyor güçlü ol emrini eski ahitte seçilmiş kavim Piramitin üzerindeki o Latince yazı Annuit Ceoptis ilkemizdeki plan başarıdır derken pekala ufaklık o şekil aslında o Hz Süleyman ’ın mührüdür belalara sıkıntılara karşı insan kılığına girmiş cinlerin musibetine karşı koruyucudur, Yahudiler DAVUD yıldızı derler doğrudur Süleyman peygamberin oğludur yirmi beş peygamberi yazar en kuvvetli rızık ve bereket tılsımı diye isimlendirilir bizde böyle geçer şeytan ve cinlerin muhabbetlerini senin üzerinde yapacakları kötülüklerden ırak kılar sen bir şeylere sığınmak istiyorsun ufaklık bedeninde hangi yerini boyamışlar bu helegramı bilmiyorum ama üçgenleri uğurlu gelmiş olmalı sana göre yani senin ataların eski kabilende öyle şeylere inanıyordu şaşırmadım hani o rengarenk boyanan bir ateşin etrafında acaip sesler çıkaran büyücüler atalarına yeni bir çağmı çığır mı açtın yoksa ha? gülüyordu o an ,Alfida ayakkabısının birini çıkartıp alt dudağını kuvvetle ısırıp ona doğru fırlattı o havada yakalarken hala gülüyordu onu kovalamaya başladı HZ.SÜLEYMAN’IN MÜHRÜNDE Davud’un kalkanı ellerimde şimdi gücü yazar vücudumda çıkmayacak bir mühür damgaladılar bereket bolluk gizli bir tılsımı saklarken görünmeyen kötü varlıklar yaklaşamaz artık yanıma alanları dar düşmana karşı güçlüyüm şimdi ağlayan çocuklara sarılıyorum dindiriyorum kini o büyük ödül ayın yedi si altı köşe bir de ortası uzayan altı yön beni mi koydular yoksa tam merkezi yukarıya baktığımda kamaşmasın gözlerim biliyorum aşağıya baktığımda illa şu toprak bir şeyler söyleyecek doğudan güneş gözlerime beyaz mavi ilişecek batıdan uğurlarken kızıla boyanacak güneye eğilmiş bedenim bir şeyler fısıldayacak kuzeyden bir rüzgar ruhumu çalıp bir yerlere taşıyacak işte bu Davud un yıldızı o beni koruyacak hiç durmaz şu Lusifer ama duracak! kara felaket habercilerini yollayamayacak biliyorum şimdi bir güç var ben onu göremiyorum ama o hep yanımda melekleri olacak alaycı Lusifer neredesin niye korktun? yanıma uğrama boynumda takılı köşe üç seni üfleyerek kovacak içindeki melekler El _Aksa didik didik kazılırken yıkılacak neredeyse bulamayacaklar bana verilen koskoca sırların içinde o kalkan saklı bilmediğim görmediğim hiç tanımadığım ülke adı Türkiye! Adı İstanbul belkide ona yakın bir yerde ulaşmaları çok güç uzanamayacak sanmıyorum ellerinde BANA VERDİĞİN O KOLYE TILSIM MI? HZ.SÜLEYMAN’IN MÜHRÜNDE SAKIN UNUTMA DEDİN! KÖTÜ ŞEYLERDEN SENİ KORUYACAK DUALARDA ESECEK OLAN ŞANS BEREKET RÜZGARLARI BU TILSIM ÖMÜR BOYU ŞANS BOLLUK BEREKETİ YAZACAK ŞEYTANLARIN İKLİMİ ESEMEYECEK İÇİMİZDE AFRİKA’LI MODACI AFRİDA’NIN AŞK HİKAYESİ |
görmediğim şeylere inanmıyorum insanlarıma faydası olmayan larada
ve gördüğüm insan elinden oyma heykel olanlara asla
bir şey aradığımda yok kendimi ayni bir dal parçası gibi yontup ucu keskin bir ağaç keskisi bir de falçata ile biçimlendiriyorum
tek inanışım insan güçlü olanı zayıf karşısında dim dik olmayı amaçlayan
şimdi gülüyorum bana hayat bambaşka yüzü ile akarken görmen gerekmez dedin
peki nasıl görmediğim şeye yalvaracağım beni yargılama yine bak sakın
benim insanlarım hep azap içinde yokluk denizinde açlıkla kıvranırken şükür mü edeceğim
bir de söyle ha kime ve neye?
evet arayış içinde olan şu ruhum ile bedenimi ellerine geçirdiler
hem de bilerek en zayıf bir anımda
soğuk bir taşın üzerinde çırılçıplak
beyaz ince başlıklı bir pelerin ile yatırıp üst üste gelen iki üçgeni bedenime çizdiler sonrası beni kesecekler kurban edecekler diye bekledim bir an
sonrası hayat başka yüzüyle ağırladı
bol sıfırlı çeki alırken sol elimi kutsal üçgen Siyon yıldızı Heksegram ona bastırdım
bedenimde ömür boyu çıkmayacak olan
bu amblemin ilk üst kısım dişi su diye açıkladılar,diğeri ateş gizem uyum
karşılarında ise hava ve toprak dediler
eski tarih Simya bilimindeki tılsım mış bu
eski çağlarda büyücüler kullanmış şimdi ise bu gibi tarikatlar
ve para baksana elimdeki doların köşesine altı köşeli yıldız var,ve İsrail bayrağı adı Davud yıldızı bende silinmeyecek artık gör bak altınlara boğulacağım bu yıldızlar kaosun dip karanlıklarından harekete geçen tek şeyi açıklıyor güçlü ol emrini
eski ahitte seçilmiş kavim
Piramitin üzerindeki o Latince yazı Annuit Ceoptis ilkemizdeki plan başarıdır derk
Emekle güzel yürekle ortaya koyduğunuz muhteşem dizeleri beğeni ile okudum kutlarım.