BİR PAZAR GÜNÜ MANİFESTOSU (CENK TANER İÇERİR)
Ertesi sabah yine her şey aynıydı..
Bi pazardı.. Çamaşır makinesinin "Bitti" sesiyle uyandım. Aralık perdeden güneş içeri sızmaya çalışıyordu. "İşte Güneş, şimdi acil bir şekilde yaşamak gerek" diyen Kaptan Cenk Taner’in sesi kulağıma geldi. Geldi de yine de kalkamadım yatağımdan. Bu gün Pazar’dı. "Pazar günü yalnızları" defterine yazılmış adım. Sormadım sorgulamadım. Sormak neyi değiştirir? Beni bu yataktan sadece; annemin "Hadi çocuklar kahvaltıya" sesi kaldırabilirdi. Nitekimde öyle oldu. Nitekim? Pazar kahvaltısının sadık dostu Patates Kızartması. Hımmm bir de simit almış babam Hakan Ünlü Mamuller’den. Ünlü Mamuller? Unlu Mamüller. Pazar günü sevindiren sebeplerim böyle şeyler işte böyle şeyler.. Ama işte bazı gerçekleri değiştirmeye ne gücüm yetiyor ne de kimsenin gücü. Güç? İş güç, aşk güç diyor Kaptan.. Tek derdimiz, tüm güç(lük)lerimiz. Kaptan bir de diyor ki; "Gerçekten Özleyince ve dönmek gerek ve dönmek gerek." Öyleyse dönüyorum şimdi düşüncelerimin tüm kıyılarından, balkondan baktığım çam ağaçlarımıza ve çimenlerimize. Kaptan sen ne güzel adamsın. Selamlarım sanadır. Sahi Kaptan, Ne zaman gitti tren? |