TEMMUZ AYININ 19.U
Sen gittin;
beni acıların en derinlerine atıp Hayallarimizi yarım bırakıp beni kara sevdaya salıp gittin Oysa seninle sevmiştim temmuz ayını senin sımsıcak bakan gözlerini bir cafede oturup çay içmeyi gözlerinin derinliklerine dalmayı.. işte yine temmuz ayının ondokuzu benı acılara atıp gittigin gün yarım kalan hayallerimiz yıkılan düşlerimiz ve birbirimize veda edişimiz hiç unutamadım aşkından agladım geceler boyu ismini söylerken dudaklarım titrerdi bedenim ürperirdi sensizliginde seni oysa cok sevmiştim beni hayata baglamanı seninde beni sevmeni kimbilir şimdi neredesin? Bak yine sızlıyor yüregim gözlerim dalıyor uzaklara elimde resmin gözlerimde gitmeyen hayalin öylece bakıyorum düşledigim gözlerine yine hakim olamıyorum gözyaşlarıma sensiz eriyip tükeniyorum temmuz ayının ondokuzunda teninin kokusunu özledim elele tutuşmayı birlikte dinledigimiz şarkıları seni seviyorum demeyi gözlerine bakmayı hep yanında olmayı özledim seninle ilk resım çekilişimizi ilk elele tutusup gezişimizi birbirimizi seviyoruz dedigimizi nasıl unuturum her telefon calısında yürekten heyecanlanışımı telefoda sesini duyunca mutluluktan uçuşumu birde canım demeni özledim temmuz ayının ondokuzunda biz şimdi ayrı sehirlerdeyiz istesemde yinede seni unutamıyorum sen sanki beynimin bir köşesindesin uzak olsanda bir o kadar yakınımda yıldızlar kadar uzak yıldızlar kadar yalnızım ve sen yoksun yaa yanımda gücüm yetmiyor bu ayrılıga duramıyorum artık ayakta koca bir dag gibi yıkılıyorum yere düştügümde paramparca yüregim büyük aşkımın gözyaşları yanagımda sana aglıyorum temmuz ayının ondokuzunda yılların bile silemeyecegi bu aşkımızı sende silemezsen hafızandan gelsen bana hiç ayrılmamış gibi seni ilk gün gibi degil daha cok seviyor olacagım gittigin gün gel bana hiç ayrılmamış gibi seni bekliyor olacagım temmuz ayının ondokuzunda UFUK ÇINAR |